İmpairment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmpairment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Impairment

İmpairment, bir şeyin veya bir kişinin normal işlevini kısmen veya tamamen kaybetmesidir.

  1. My eyesight impairment has made it difficult to read small print. (Görme bozukluğum küçük yazıları okumayı zorlaştırıyor.)
  2. His hearing impairment prevented him from hearing the alarm clock. (İşitme bozukluğu onun alarmı duymasını engelledi.)
  3. The athlete had to retire from the sport due to a knee impairment. (Sporcu diz bozukluğu nedeniyle sporu bırakmak zorunda kaldı.)
  4. The company reported a significant impairment loss in their financial statements. (Şirket finansal raporlarında önemli bir değer kaybı kaydetti.)
  5. Her impairment of memory has caused her to forget important details. (Hafıza bozukluğu önemli detayları unutmasına neden oldu.)
  6. The impairment of the bridge caused the road to be closed for repairs. (Köprüdeki hasar yolun tamir edilmesi için kapatılmasına neden oldu.)
  7. The musician’s hand impairment meant he could no longer play his instrument. (Müzisyenin el bozukluğu enstrümanını çalamamasına neden oldu.)
  8. The impairment of his speech made it difficult for him to communicate effectively. (Konuşma bozukluğu onun etkili iletişim kurmasını zorlaştırdı.)
  9. The impairment of his mobility made it difficult for him to move around. (Hareketlilik bozukluğu onun hareket etmesini zorlaştırdı.)
  10. The car’s impairment of the brakes caused a serious accident. (Frenlerin bozukluğu araba kazasına neden oldu.)
  11. The impairment of his mental health affected his ability to work. (Zihinsel sağlık bozukluğu iş yapma kabiliyetini etkiledi.)
  12. The impairment of his lung function made it difficult for him to breathe. (Akciğer fonksiyonlarının bozukluğu nefes almasını zorlaştırdı.)
  13. The athlete’s impairment of balance caused him to fall during the competition. (Denge bozukluğu sporcu yarışma sırasında düşmesine neden oldu.)
  14. The impairment of his immune system made him more susceptible to infections. (Bağışıklık sisteminin bozukluğu enfeksiyonlara daha duyarlı hale getirdi.)
  15. The impairment of his cognitive abilities affected his decision-making skills. (Bilişsel yeteneklerin bozukluğu karar verme yeteneklerini etkiledi.)
  16. The impairment of the water supply caused a shortage of drinking water in the area. (Su kaynağının bozukluğu bölgede içme suyu kıtlığına neden oldu.)
  17. The impairment of the internet connection made it difficult to work from home. (İnternet bağlantısının bozukluğu evden çalışmayı zorlaştırdı.)
  18. The impairment of his driving skills caused
  1. The impairment of his driving skills caused him to fail the driving test. (Sürüş becerilerinin bozukluğu onun sürüş testinden başarısız olmasına neden oldu.)
  2. The impairment of the airplane’s engine caused a delay in the flight schedule. (Uçağın motorundaki bozukluk uçuş programında gecikmeye neden oldu.)
  3. The impairment of the company’s reputation caused a decrease in sales. (Şirketin itibarının bozukluğu satışlarda bir düşüşe neden oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.