İmmersion İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmmersion İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Immersion:

İmmersion, bireyin tamamen bir konuya, ortama veya dili dahil olması anlamına gelir.

1. I am studying French by immersion. (Fransızca’yı immersion yöntemiyle öğreniyorum.)
2. Immersion is a great way to learn a new language. (İmmersion, yeni bir dil öğrenmenin harika bir yoludur.)
3. The immersion program helped me improve my Spanish skills. (İmmersion programı İspanyolca becerilerimi geliştirmeme yardımcı oldu.)
4. She achieved fluency in English through immersion. (O, immersion sayesinde İngilizce’de akıcılık elde etti.)
5. Immersion is not always the most efficient way to learn. (İmmersion her zaman öğrenmenin en etkili yolu değildir.)
6. The language immersion program at the university is very popular. (Üniversitedeki dil immersion programı çok popüler.)
7. The company is offering an immersion program for employees to learn about the culture of the country they will be working in. (Şirket çalışanlarına, çalışacakları ülkenin kültürünü öğrenmeleri için bir immersion programı sunuyor.)
8. The student spent a year abroad in immersion to improve his German. (Öğrenci, Almanca becerilerini geliştirmek için bir yıl boyunca immersion programında yurtdışında kaldı.)
9. Immersion can be challenging but very rewarding. (İmmersion zorlu olabilir ancak çok ödüllendirici olabilir.)
10. The immersion experience helped me gain a deeper understanding of the culture. (İmmersion deneyimi, kültürü daha derinlemesine anlamama yardımcı oldu.)
11. The language school offers an immersion program for students who want to improve their speaking skills. (Dil okulu, konuşma becerilerini geliştirmek isteyen öğrenciler için bir immersion programı sunar.)
12. The immersion method is often used in language immersion schools. (İmmersion yöntemi genellikle dil immersion okullarında kullanılır.)
13. She decided to do an immersion program in Japan to learn more about the culture. (O, kültür hakkında daha fazla bilgi edinmek için Japonya’da bir immersion programı yapmaya karar verdi.)
14. Immersion can help you become more comfortable speaking a new language. (İmmersion, yeni bir dil konuşurken daha rahat hissetmenize yardımcı olabilir.)
15. The immersion program provided students with a full cultural experience. (İmmersion programı, öğrencilere tam bir kültürel deneyim sağladı.)
16. Immersion in the target language is essential for becoming fluent. (Akıcı hale gelmek için hedef dilde immersion önemlidir.)
17. The immersion program required students to only speak the target language. (İmmersion programı, öğrencilerin sadece hedef dili konuşmasını gerektiriyordu.)
18. The immersion experience allowed me to make significant progress in my language skills. (İmmersion deneyimi, dil becerilerimde önemli ilerlemeler yapmama izin verdi.)
19. Immersion

19. Immersion can be an intensive but effective way to learn a new language. (İmmersion, yeni bir dil öğrenmenin yoğun ancak etkili bir yol olabilir.)
20. The language school provides a range of immersion programs to suit different learning styles. (Dil okulu, farklı öğrenme stillerine uygun bir dizi immersion programı sunar.)