Banister İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Banister İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Banister Nedir?

Banister, merdivenlerin yanlarında bulunan, insanların merdivenlerden geçerken tutunabileceği tutacak demir parmaklıklardır.

Örnek Cümleler:

1. I grabbed onto the banister as I descended the stairs. (Merdivenlerden inerken banistera tutundum.)
2. The banister was painted white to match the staircase. (Banister, merdivenle uyumlu olması için beyaza boyanmıştı.)
3. My cat loves to climb the banister and perch on top. (Kedim, banistera tırmanmayı ve tepesinde konaklamayı sever.)
4. The wooden banister was smooth to the touch. (Ahşap banister, dokunulduğunda pürüzsüzdü.)
5. The banister was broken and needed to be replaced. (Banister kırılmıştı ve değiştirilmeliydi.)
6. I slid down the banister like a kid. (Çocuk gibi banisterdan kaydım.)
7. The banister was rusty and in need of a good cleaning. (Banister paslıydı ve iyi bir temizliğe ihtiyacı vardı.)
8. He gripped the banister tightly to avoid falling down the stairs. (Merdivenlerden düşmekten kaçınmak için sıkıca banisterı kavradı.)
9. The banister was adorned with intricate carvings. (Banister, karmaşık oymalarla süslenmişti.)
10. She glided down the banister gracefully. (Zarifçe banisterdan kayarak indi.)
11. The banister was made of brass and shone in the sunlight. (Banister, pirinçten yapılmıştı ve güneşte parlıyordu.)
12. He leaned his head against the banister and looked out the window. (Başını banistera yasladı ve pencereden dışarı baktı.)
13. The banister was sturdy and provided support for those using the stairs. (Banister sağlamdı ve merdiveni kullanırken destek sağladı.)
14. The child clung to the banister tightly as he climbed up the stairs. (Çocuk, merdivenleri tırmanırken banistera sıkıca yapıştı.)
15. The banister was coated with a layer of dust. (Banister, bir toz tabakasıyla kaplanmıştı.)
16. She polished the banister until it shone like new. (Banisterı yeni gibi parlayana kadar cilaladı.)
17. The banister creaked as she put her weight on it. (Banistera ağırlığını koyduğunda, gıcırdadı.)
18. He ran his hand along the banister as he walked up the stairs. (Merdivenleri çıkarken, elini banisterın üzerinde gezdirdi.)
19. The banister was slippery from the rain and caution was necessary. (Banister yağmurdan kaygandı ve dikkatli olmak gerekiyordu.)
20. The banister was decorated with garlands for the holiday season. (Tatil sezonu için banister süslemelerle süslenmiş

Türkçe Karşılıkları:

1. Merdivenlerden inerken banistera tutundum.
2. Banister, merdivenle uyumlu olması için beyaza boyanmıştı.
3. Kedim, banistera tırmanmayı ve tepesinde konaklamayı sever.
4. Ahşap banister, dokunulduğunda pürüzsüzdü.
5. Banister kırılmıştı ve değiştirilmeliydi.
6. Çocuk gibi banisterdan kaydım.
7. Banister paslıydı ve iyi bir temizliğe ihtiyacı vardı.
8. Merdivenlerden düşmekten kaçınmak için sıkıca banisterı kavradı.
9. Banister, karmaşık oymalarla süslenmişti.
10. Zarifçe banisterdan kayarak indi.
11. Banister, pirinçten yapılmıştı ve güneşte parlıyordu.
12. Başını banistera yasladı ve pencereden dışarı baktı.
13. Banister sağlamdı ve merdiveni kullanırken destek sağladı.
14. Çocuk, merdivenleri tırmanırken banistera sıkıca yapıştı.
15. Banister, bir toz tabakasıyla kaplanmıştı.
16. Banisterı yeni gibi parlayana kadar cilaladı.
17. Banistera ağırlığını koyduğunda, gıcırdadı.
18. Merdivenleri çıkarken, elini banisterın üzerinde gezdirdi.
19. Banister yağmurdan kaygandı ve dikkatli olmak gerekiyordu.
20. Tatil sezonu için banister süslemelerle süslenmişti.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.