Hurriedly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hurriedly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hurriedly

• Anlamı: Aceleyle, telaşlı bir şekilde

1. She hurriedly grabbed her bag and ran out of the house. (O, çantasını aceleyle kapıp evden çıktı.)
2. The employees worked hurriedly to finish the project before the deadline. (Çalışanlar, projeyi son tarihten önce bitirmek için aceleyle çalıştılar.)
3. He ate his breakfast hurriedly and left for work. (Kahvaltısını aceleyle yiyip işe gitmek için çıktı.)
4. She hurriedly tried to finish her homework before her friend arrived. (Arkadaşı gelmeden önce ödevini aceleyle bitirmeye çalıştı.)
5. The students rushed hurriedly to the classroom for the exam. (Öğrenciler sınav için aceleyle sınıfa koştular.)
6. She spoke hurriedly, as if she was afraid of forgetting what she wanted to say. (Konuştuğu gibi, söylemek istediği şeyleri unutma korkusuyla aceleyle konuştu.)
7. The doctor hurriedly examined the patient before the surgery. (Cerrahi işlem öncesi doktor, hastayı aceleyle muayene etti.)
8. She packed her bags hurriedly and rushed to catch the train. (Çantalarını aceleyle topladı ve trene yetişmek için koştu.)
9. He hurriedly searched through the pile of documents to find the one he needed. (İhtiyacı olanı bulmak için aceleyle belge yığınına baktı.)
10. She hurriedly put on her coat and hat and left the house. (Montunu ve şapkasını aceleyle giydi ve evden çıktı.)
11. He hurriedly wrote down the phone number before he forgot it. (Numarayı unutmadan aceleyle yazdı.)
12. She hurriedly washed the dishes before her guests arrived. (Misafirleri gelmeden önce tabakları aceleyle yıkadı.)
13. The mother hurriedly checked on her sleeping child before leaving the room. (Anne, odadan çıkmadan önce uykuda olan çocuğunu aceleyle kontrol etti.)
14. He hurriedly changed his clothes and left for the gym. (Kıyafetlerini aceleyle değiştirip spor salonuna gitti.)
15. She hurriedly finished her makeup in the car on the way to the party. (Partiye giderken arabada makyajını aceleyle bitirdi.)
16. The chef cooked the meal hurriedly to meet the customer’s request. (Şef, müşterinin isteğine uygun olarak yemeği aceleyle pişirdi.)
17. She hurriedly replied to the email before the deadline. (Son tarihten önce e-postaya aceleyle yanıt verdi.)
18. He hurriedly ran to catch the bus before it left. (Otobüs kalkmadan önce aceleyle koşarak yetişti.)
19. The store clerk hurriedly restocked the shelves before the store opened. (Mağaza açılmadan önce, mağaza görevlisi aceleyle rafları yeniledi.)
20. She hurriedly signed the contract without reading it carefully

. (Dikkatli okumadan, aceleyle sözleşmeyi imzaladı.)