Rupture İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rupture İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rupture Nedir?


Rupture, kopma, patlama veya yırtılma anlamına gelir.

  1. The rupture of the dam caused widespread flooding. (Barajın yıkılması geniş çaplı sel baskınlarına neden oldu.)
  2. The athlete suffered a rupture of his Achilles tendon. (Sporcu, Aşil tendonunda yırtılma yaşadı.)
  3. The balloon made a loud pop and a rupture appeared in its side. (Balon yüksek bir ses çıkardı ve yan tarafında bir yırtık oluştu.)
  4. The pipeline rupture caused an oil spill. (Boru hattı patlaması petrol sızıntısına neden oldu.)
  5. She felt a sharp pain in her chest and feared a rupture of her internal organs. (Göğsünde keskin bir ağrı hissetti ve iç organlarının yırtılmasından korktu.)
  6. The company suffered a rupture in their business relationship with their biggest supplier. (Şirket en büyük tedarikçisi ile iş ilişkisinde bir kopukluk yaşadı.)
  7. The earthquake caused a rupture in the ground. (Deprem, yerde bir çatlak oluşmasına neden oldu.)
  8. The surgeon repaired the rupture in the patient’s stomach. (Cerrah, hastanın midesindeki yırtığı onardı.)
  9. The rupture in the fuel line caused a fire in the engine. (Yakıt hattındaki yırtık motorun yanmasına neden oldu.)
  10. The relationship between the two friends suffered a rupture after a disagreement. (İki arkadaş arasındaki ilişki bir anlaşmazlık sonrası kopukluğa uğradı.)
  11. The pressure inside the balloon caused a rupture. (Balondaki basınç yırtılmaya neden oldu.)
  12. The bridge collapsed due to a rupture in its support beams. (Köprü destek kirişlerindeki yırtılma nedeniyle çöktü.)
  13. The company had to shut down production after a rupture in the main power line. (Ana güç hattındaki yırtık nedeniyle şirket üretimini durdurmak zorunda kaldı.)
  14. The rupture in the gas line caused an explosion. (Gaz hattındaki yırtık bir patlamaya neden oldu.)
  15. The volcano eruption caused a rupture in the ground. (Volkan patlaması, yerde bir yırtık oluşmasına neden oldu.)
  16. The artist wanted to create a sense of rupture in the painting. (Sanatçı, tabloda bir kopukluk hissi yaratmak istedi.)
  17. The patient had a rupture in her appendix and needed immediate surgery. (Hasta apandisitinde bir yırtık yaşadı ve acil ameliyata ihtiyaç duydu.)
  18. The tension between the two countries led to a rupture in diplomatic relations. (İki ülke arasındaki gerilim diplomatik ilişkilerde bir kopukluğa neden oldu.)
  19. The car accident caused a rupture in the fuel tank. (Araç kazası yakıt deposunda bir yırtığa neden oldu.)
  20. The company suffered a financial rupture due

to a sudden drop in sales. (Şirket, ani bir satış düşüşü nedeniyle maddi bir yıkıma uğradı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.