Humiliate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Humiliate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Humiliate (Aşağılamak)

Humiliate kelimesi, birinin itibarını ya da saygınlığını zedelemek, onu küçük düşürmek, aşağılamak anlamına gelir. İşte örnek cümleler:

  1. She was humiliated when her boss yelled at her in front of her colleagues. (Patronu meslektaşlarının önünde ona bağırdığında, o küçük düşürüldü.)
  2. The team was humiliated by the opposing team’s victory. (Karşı takımın galibiyetiyle takım küçük düşürüldü.)
  3. He felt humiliated when he was unable to solve the simple math problem. (Basit bir matematik sorusunu çözemeyince kendini küçük düşürülmüş hissetti.)
  4. She was humiliated when her date canceled their plans at the last minute. (Randevusu son dakikada planları iptal ettiğinde, o aşağılanmış hissetti.)
  5. The teacher humiliated the student in front of the entire class. (Öğretmen, tüm sınıfın önünde öğrenciyi küçük düşürdü.)
  6. His father’s criticism humiliated him. (Babasının eleştirisi, onu aşağıladı.)
  7. She humiliated her opponent with her superior performance. (Üstün performansıyla rakibini küçük düşürdü.)
  8. He humiliated himself by getting drunk and causing a scene. (Kendini sarhoş edip sahneye çıkarak aşağılandı.)
  9. The coach humiliated the players for their poor performance. (Antrenör, oyuncuların kötü performansı nedeniyle onları küçük düşürdü.)
  10. She felt humiliated when her friends found out about her financial problems. (Arkadaşları, finansal sorunları hakkında bilgi sahibi olduklarında o aşağılanmış hissetti.)
  11. He humiliated his ex-girlfriend by spreading rumors about her. (Eski kız arkadaşı hakkında söylentiler yayarak onu küçük düşürdü.)
  12. The bully humiliated the victim in front of his peers. (Zorba, kurbanı önünde onu aşağıladı.)
  13. She humiliated herself by tripping and falling in front of everyone. (Herkese karşı tökezleyip düşerek kendini küçük düşürdü.)
  14. The politician was humiliated by the scandal. (Skandal, politikacının itibarını zedeledi.)
  15. He felt humiliated when he was fired from his job. (İşinden çıkarıldığında kendini küçük düşmüş hissetti.)
  16. The team captain humiliated the new player in front of the rest of the team. (Takım kaptanı, diğer oyuncuların önünde yeni oyuncuyu küçük düşürdü.)
  17. She humiliated her husband by flirting with other men. (Başka erkeklerle flört ederek kocasını aşağıladı.)
  18. The child was humiliated
  1. The child was humiliated when the teacher scolded him in front of the class. (Öğretmen sınıfın önünde ona kızınca, çocuk aşağılanmış hissetti.)
  2. The customer service representative humiliated the customer by speaking to him in a condescending tone. (Müşteri hizmetleri temsilcisi, müşteriye aşağılayıcı bir tonla konuşarak onu küçük düşürdü.)
  3. The athlete was humiliated by his poor performance in the championship game. (Şampiyonada kötü performansı nedeniyle sporcu aşağılanmış hissetti.)

(Türkçe karşılıklar kalın olarak yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.