Humble İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Humble İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Humble İle İlgili Cümleler

Anlamı: Alçakgönüllü, mütevazi, alçak kalpli olmayan

  1. He is a humble man. (O mütevazi bir adamdır.)
  2. She spoke in a humble tone. (O mütevazi bir tonla konuştu.)
  3. He remained humble despite his success. (Başarısına rağmen mütevazi kalmaya devam etti.)
  4. Humble people are usually well-liked. (Mütevazi insanlar genellikle sevilen insanlardır.)
  5. The team won the championship, but they remained humble. (Takım şampiyonluğu kazandı ama mütevazi kalmaya devam ettiler.)
  6. He lives in a humble house. (O mütevazi bir evde yaşıyor.)
  7. She accepted the award with humble gratitude. (O, mütevazi bir şükranla ödülü kabul etti.)
  8. The humble teacher inspired her students. (Mütevazi öğretmen öğrencilerini ilham verdi.)
  9. He is humble enough to admit his mistakes. (O hatalarını kabul etmek için yeterince mütevazi.)
  10. Humble beginnings can lead to great success. (Mütevazi başlangıçlar büyük başarıya yol açabilir.)
  11. The humble volunteer helped the homeless. (Mütevazi gönüllü evsizlere yardım etti.)
  12. She came from humble origins but worked hard to succeed. (O mütevazi köklerden geliyordu ama başarılı olmak için çok çalıştı.)
  13. He showed his humble side during the interview. (Mülakatta mütevazi tarafını gösterdi.)
  14. The humble student always strives to do better. (Mütevazi öğrenci her zaman daha iyiye çalışır.)
  15. She has a humble attitude towards her success. (Başarısına mütevazi bir tutum sergiliyor.)
  16. The humble employee always puts others first. (Mütevazi çalışan her zaman önce başkalarını düşünür.)
  17. He approached the challenge with a humble mindset. (Mütevazi bir zihniyetle zorluğa yaklaştı.)
  18. The humble athlete thanked her team after the win. (Mütevazi sporcu zaferden sonra takımına teşekkür etti.)
  19. Humble people often have a strong sense of empathy. (Mütevazi insanlar genellikle güçlü bir empati duygusu taşırlar.)
  20. She gave a humble apology for her mistake. (O hatası için mütevazi bir özür diledi.)
  1. Humility is an important trait for leaders to have. (Alçakgönüllülük liderler için sahip olması önemli bir özelliktir.)
  2. The humble musician never forgot his roots. (Mütevazi müzisyen köklerini asla unutmadı.)
  3. He approached the situation with a humble heart. (Mütevazi bir kalple duruma yaklaştı.)
  4. The humble chef was praised for her delicious dishes. (Mütevazi şef lezzetli yemekleriyle övüldü.)
  5. She has a humble opinion of herself. (Kendisi hakkında mütevazi bir görüşü var.)
  6. Humble people are often more approachable. (Mütevazi insanlar genellikle daha yaklaşılabilirler.)
  7. The humble artist never let her success get to her head. (Mütevazi sanatçı başarısına rağmen kendini kaybetmedi.)
  8. He was a humble winner, congratulating his opponents on a good game. (Kazanan bir mütevaziydi, rakiplerini iyi bir oyun için tebrik etti.)
  9. She was raised with humble values. (O mütevazi değerlerle yetiştirildi.)
  10. The humble farmer worked hard to provide for his family. (Mütevazi çiftçi ailesine bakmak için çalıştı.)

Türkçe Anlamları: Alçakgönüllü, mütevazi, alçak kalpli olmayan

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.