Rule İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Rule
Rule kelimesi, genellikle kural, yönetmelik, prensip veya düzen anlamına gelir.
Örnek Cümleler:
- Rule number one in this company is to always be on time. (Bu şirketteki birinci kural her zaman zamanında olmaktır.)
- The rules of the game are simple. (Oyunun kuralları basittir.)
- The teacher explained the rules of the exam to the students. (Öğretmen, öğrencilere sınavın kurallarını açıkladı.)
- It’s important to follow the rules of the road. (Yolun kurallarına uymak önemlidir.)
- The company has strict rules regarding tardiness. (Şirketin gecikmeye ilişkin sıkı kuralları var.)
- She broke the rule by using her phone during the meeting. (Toplantı sırasında telefonunu kullandığı için kuralı ihlal etti.)
- The rule of law must be respected at all times. (Hukukun kuralı her zaman saygı görmelidir.)
- I don’t like this rule, it’s too strict. (Bu kuralı sevmiyorum, çok sıkı.)
- The new employee was given a handbook outlining the company’s rules. (Yeni çalışan, şirketin kurallarını belirten bir el kitabı verildi.)
- The rule of thumb is to save 10% of your income for retirement. (Kural olarak, emeklilik için gelirinizin %10’unu biriktirmelisiniz.)
- The government is planning to introduce new rules to combat climate change. (Hükümet, iklim değişikliğiyle mücadele etmek için yeni kurallar getirmeyi planlıyor.)
- She’s always been a stickler for rules. (O, her zaman kurallara uymakta çok titizdir.)
- The restaurant has a rule against outside food and drinks. (Restoranın dışarıdan yiyecek ve içecek getirilmesine ilişkin bir kuralı var.)
- The school has a rule about dress code. (Okulun giyim koduna ilişkin bir kuralı var.)
- The company’s
- In sports, it’s important to play by the rules to avoid penalties. (Sporlarda, cezalardan kaçınmak için kurallara uymak önemlidir.)
- The school has a rule against bullying. (Okulda zorbalık yapılmasına ilişkin bir kural var.)
- The company’s dress rules are quite strict. (Şirketin giyim kuralları oldukça sıkı.)
- The rule of the jungle is survival of the fittest. (Junglenın kuralı, en güçlünün hayatta kalmasıdır.)
- There’s an unwritten rule that you shouldn’t talk about politics at dinner parties. (Akşam yemeklerinde siyaset hakkında konuşmaman gerektiğine dair yazılı olmayan bir kural var.)
Hemen Yorum Yaz