Humanly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Humanly
- Anlamı: İnsanca, insan gibi, insani bir şekilde.
- It is humanly impossible to lift that heavy box. (O ağır kutuyu insan gücüyle kaldırmak insanca mümkün değil.)
- The athletes were pushing themselves beyond humanly possible limits. (Sporcular insanca mümkün olmayan sınırların ötesinde kendilerini zorluyorlardı.)
- It was a humanly instinct to help the injured woman. (Yaralı kadına yardım etmek insani bir içgüdüydü.)
- The animal activists argued that it was not humanly ethical to keep animals in cages. (Hayvan aktivistleri, hayvanları kafeste tutmanın insani etik olmadığını savundular.)
- She treated her patients with the utmost humanly compassion. (Hastalarına en üst düzeyde insani bir şefkatle davrandı.)
- The movie portrayed the struggles of refugees in a very humanly way. (Film, mültecilerin mücadelelerini çok insani bir şekilde tasvir etti.)
- The soldiers were trained to act inhumanly in order to protect their country. (Askerler, ülkelerini korumak için insansızca hareket etmeye eğitildiler.)
- It’s humanly impossible to keep track of all the latest technologies. (Tüm son teknolojileri takip etmek insanca mümkün değil.)
- The protesters were demanding humanly working conditions for the factory workers. (Protestocular, fabrika işçileri için insani çalışma koşulları talep ediyorlardı.)
- He showed his humanly side by apologizing for his mistake. (Hatası için özür dileyerek insani yönünü gösterdi.)
- The author described the characters in her book in a very humanly way. (Yazar, kitabındaki karakterleri çok insani bir şekilde tasvir etti.)
- The organization works to improve humanly rights all around the world. (Örgüt, tüm dünyada insan haklarını iyileştirmek için çalışıyor.)
- The manager had to make a tough decision that would affect the employees’ humanly lives. (Yönetici, çalışanların insan hayatlarını etkileyecek zor bir karar vermek zorunda kaldı.)
- The little girl’s drawing captured the essence of humanly emotions. (Küçük kızın çizimi, insani duyguların özünü yakaladı.)
- The scientist’s research has the potential to improve humanly health. (Bilim adamının araştırması insan sağlığını iyileştirme potansiyeline sahip.)
- The company’s policies prioritize the humanly needs of their employees. (Şirketin politikaları, çalışanlarının insani ihtiyaçlarını önceliklendirir.)
- The teacher showed her students how to treat each other in a humanly manner. (Öğretmen öğrencilerine birbirlerine insanca nasıl davranacaklarını gösterdi.)
- The chef cooked the meal with a humanly touch, adding extra spices for flavor. (Şef, lezzet için ek
baharatlar ekleyerek yemeği insani bir dokunuşla pişirdi.)
19. The artist’s paintings expressed the beauty of the world in a very humanly way. (Sanatçının resimleri dünyanın güzelliğini çok insani bir şekilde ifade etti.)
- The charity organization provided shelter and food for the homeless in a very humanly way. (Hayır kurumu, evsizlere çok insani bir şekilde barınma ve yiyecek sağladı.)
Hemen Yorum Yaz