Humanly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Humanly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Humanly

  • Anlamı: İnsanca, insan gibi, insani bir şekilde.
  1. It is humanly impossible to lift that heavy box. (O ağır kutuyu insan gücüyle kaldırmak insanca mümkün değil.)
  2. The athletes were pushing themselves beyond humanly possible limits. (Sporcular insanca mümkün olmayan sınırların ötesinde kendilerini zorluyorlardı.)
  3. It was a humanly instinct to help the injured woman. (Yaralı kadına yardım etmek insani bir içgüdüydü.)
  4. The animal activists argued that it was not humanly ethical to keep animals in cages. (Hayvan aktivistleri, hayvanları kafeste tutmanın insani etik olmadığını savundular.)
  5. She treated her patients with the utmost humanly compassion. (Hastalarına en üst düzeyde insani bir şefkatle davrandı.)
  6. The movie portrayed the struggles of refugees in a very humanly way. (Film, mültecilerin mücadelelerini çok insani bir şekilde tasvir etti.)
  7. The soldiers were trained to act inhumanly in order to protect their country. (Askerler, ülkelerini korumak için insansızca hareket etmeye eğitildiler.)
  8. It’s humanly impossible to keep track of all the latest technologies. (Tüm son teknolojileri takip etmek insanca mümkün değil.)
  9. The protesters were demanding humanly working conditions for the factory workers. (Protestocular, fabrika işçileri için insani çalışma koşulları talep ediyorlardı.)
  10. He showed his humanly side by apologizing for his mistake. (Hatası için özür dileyerek insani yönünü gösterdi.)
  11. The author described the characters in her book in a very humanly way. (Yazar, kitabındaki karakterleri çok insani bir şekilde tasvir etti.)
  12. The organization works to improve humanly rights all around the world. (Örgüt, tüm dünyada insan haklarını iyileştirmek için çalışıyor.)
  13. The manager had to make a tough decision that would affect the employees’ humanly lives. (Yönetici, çalışanların insan hayatlarını etkileyecek zor bir karar vermek zorunda kaldı.)
  14. The little girl’s drawing captured the essence of humanly emotions. (Küçük kızın çizimi, insani duyguların özünü yakaladı.)
  15. The scientist’s research has the potential to improve humanly health. (Bilim adamının araştırması insan sağlığını iyileştirme potansiyeline sahip.)
  16. The company’s policies prioritize the humanly needs of their employees. (Şirketin politikaları, çalışanlarının insani ihtiyaçlarını önceliklendirir.)
  17. The teacher showed her students how to treat each other in a humanly manner. (Öğretmen öğrencilerine birbirlerine insanca nasıl davranacaklarını gösterdi.)
  18. The chef cooked the meal with a humanly touch, adding extra spices for flavor. (Şef, lezzet için ek

baharatlar ekleyerek yemeği insani bir dokunuşla pişirdi.)
19. The artist’s paintings expressed the beauty of the world in a very humanly way. (Sanatçının resimleri dünyanın güzelliğini çok insani bir şekilde ifade etti.)

  1. The charity organization provided shelter and food for the homeless in a very humanly way. (Hayır kurumu, evsizlere çok insani bir şekilde barınma ve yiyecek sağladı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.