Howl İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Howl İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Howl kelimesinin Türkçe anlamı:


Howl kelimesi, yüksek sesle, acı içinde veya öfkeyle bağırmak veya ulumak anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. The wind howled all night long. (Rüzgar tüm gece boyunca uludu.)
  2. The wolf howled at the moon. (Kurt ay’a uludu.)
  3. The dog howled when its owner left. (Köpek sahibi gittiğinde uludu.)
  4. The baby howled loudly when it was hungry. (Bebek aç olduğunda yüksek sesle ağladı.)
  5. The fans howled with excitement when their team won. (Takımları kazandığında hayranlar heyecanla bağırdı.)
  6. The protesters howled in anger as the police arrived. (Polis geldiğinde protestocular öfkeyle bağırdı.)
  7. The injured animal howled in pain. (Yaralı hayvan acı içinde uludu.)
  8. The singer howled the lyrics with emotion. (Şarkıcı sözleri duygulu bir şekilde bağırdı.)
  9. The child howled with laughter at the clown’s antics. (Palyaçonun hareketleri karşısında çocuk kahkahalarla bağırdı.)
  10. The storm howled through the night, keeping everyone awake. (Fırtına tüm gece boyunca uludu, herkesi uykusuz bıraktı.)
  11. The motorcycle howled down the street. (Motorsiklet sokaktan geçerken bağırdı.)
  12. The ambulance howled as it rushed to the scene. (Ambulans olay yerine hızla ilerlerken bağırdı.)
  13. The fire howled through the building, destroying everything in its path. (Yangın binanın içinde bağırdı, yolunda her şeyi yok ederek.)
  14. The siren howled, warning people to take cover. (Siren bağırdı, insanları barınağa almaya uyararak.)
  15. The crowd howled their disapproval when the decision was announced. (Karar açıklandığında kalabalık tepkilerini yüksek sesle bağırarak gösterdi.)
  16. The owl howled in the darkness of the night. (Baykuş gece karanlığında uludu.)
  17. The singer howled out the final note, ending the concert. (Şarkıcı son notayı bağırarak söyledi, konseri sona erdirdi.)
  18. The werewolf howled at the full moon. (Kurt adam dolunayda uludu.)
  19. The hiker howled for help after getting lost in the woods. (Ormanda kaybolduktan sonra yürüyüşçü yardım istedi.)
  20. The child howled in fear when she saw the spider. (Çocuk örümceği görünce korkudan bağırdı.)

Yukarıdaki cümlelerde “howl” kelimesi acı, öfke, heyecan, mutluluk, korku, müzikal performans veya doğal afetler gibi farklı durumlarla ilgili olarak kullanılmıştır.

Some additional examples:

  1. The coyotes howled in the distance, signaling their presence. (Çakallar uzakta uluyarak varlıklarını işaret ettiler.)
  2. The wounded soldier howled in agony, waiting for medical attention. (Yaralı asker acı içinde bağırdı, tıbbi müdahaleyi beklerken.)
  3. The toddler howled in frustration when she couldn’t open the jar. (Kavanozu açamadığında küçük çocuk hayal kırıklığına uğrayarak bağırdı.)
  4. The old car howled as it struggled up the steep hill. (Eski araba dik tepeye tırmanırken bağırdı.)
  5. The banshee’s howl echoed through the haunted castle. (Banshee’nin uluması, hayaletli kalede yankılandı.)
  6. The students howled with joy when they found out there was no homework. (Ödev olmadığını öğrendiklerinde öğrenciler sevinçle bağırdı.)
  7. The winds howled, making it difficult to hear anything else. (Rüzgarlar bağırarak esiyordu, başka bir şey duymak zordu.)
  8. The dog howled in mourning when his owner passed away. (Sahibi öldüğünde köpek yasla uludu.)
  9. The athlete howled with victory as she crossed the finish line. (Bitiş çizgisini geçerken, sporcu zaferle bağırdı.)
  10. The singer’s howl sent shivers down the audience’s spines. (Şarkıcının uluması, seyircilerin omurgasında titremelere neden oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.