Rucksack İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rucksack İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rucksack (Sırt Çantası)

Rucksack, sırtta taşınabilen bir çanta türüdür. Genellikle dağcılık, kampçılık, seyahat gibi aktivitelerde kullanılır. İşte rucksack kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

1. I always carry my camera and water bottle in my rucksack when I go hiking. (Ben her zaman yürüyüşe giderken kameramı ve su mataramı sırt çantamda taşırım.)
2. Don’t forget to pack your sunscreen in your rucksack for the beach trip. (Plaj gezisi için sırt çantanıza güneş kremi koymayı unutmayın.)
3. He lost his rucksack on the train and never saw it again. (O trenle sırt çantasını kaybetti ve bir daha hiç görmedi.)
4. She carried her laptop and notebooks in her rucksack to the library. (Kütüphaneye laptop ve defterlerini sırt çantasında taşıdı.)
5. I need to buy a new rucksack before my backpacking trip in Europe. (Avrupa’da sırt çantamla gezintiye çıkmadan önce yeni bir sırt çantası satın almam gerekiyor.)
6. The hiker’s rucksack was heavy with supplies for the week-long trip. (Dağcının sırt çantası, haftalık gezisi için malzemelerle doluydu.)
7. My rucksack has many compartments for organizing my belongings. (Sırt çantam, eşyalarımı düzenlemek için birçok bölme içeriyor.)
8. She always puts her phone and wallet in the front pocket of her rucksack for easy access. (Kolay erişim için her zaman telefonunu ve cüzdanını sırt çantasının ön cebine koyar.)
9. He carried his rucksack on his back as he hiked up the steep mountain trail. (Yüksek dağ yolunda yürürken sırt çantasını sırtında taşıdı.)
10. The rucksack is made of durable and waterproof material for outdoor use. (Sırt çantası, dayanıklı ve su geçirmez malzemeden yapılmıştır, açık hava kullanımı için uygundur.)
11. The traveler’s rucksack was stolen while he was sleeping on the train. (Seyahat eden kişinin sırt çantası, trende uyurken çalındı.)
12. She packed a change of clothes and her toiletries in her rucksack for the overnight camping trip. (Geceleme kamp gezisi için, bir değişim kıyafeti ve kişisel bakım malzemelerini sırt çantasına koydu.)
13. He used his rucksack as a pillow while he napped on the

train. (Trende uyurken, sırt çantasını yastık olarak kullandı.)
14. The soldier’s rucksack was loaded with equipment and supplies for his mission. (Askerin sırt çantası, görevi için ekipman ve malzemelerle doluydu.)

15. She forgot her rucksack at the airport and had to go back to retrieve it. (Havaalanında sırt çantasını unuttu ve geri almak için geri gitmek zorunda kaldı.)
16. The hiker stopped to take a drink from his water bottle in his rucksack. (Dağcı, sırt çantasındaki su matarasından içmek için durdu.)
17. He bought a rucksack with a built-in hydration system for his long-distance trail run. (Uzun mesafe koşusu için, dahili bir hidrasyon sistemi olan bir sırt çantası satın aldı.)
18. She packed a picnic lunch in her rucksack for the day hike. (Gündüz yürüyüşü için, piknik öğle yemeğini sırt çantasına koydu.)
19. The hiker’s rucksack was too heavy, so he had to take frequent breaks. (Dağcının sırt çantası çok ağırdı, bu yüzden sık sık mola vermek zorunda kaldı.)
20. He kept his passport and travel documents in a secure pocket of his rucksack while traveling abroad. (Yurt dışında seyahat ederken, pasaportunu ve seyahat belgelerini güvenli bir cebinde sırt çantasında sakladı.)