Risk-Taker İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Risk-Taker İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Risk-Taker İle İlgili Cümleler

Risk-Taker kelimesi Türkçe’de “risk alan kişi” anlamına gelir. Aşağıda bu kelimeyi içeren 20 örnek cümle bulabilirsiniz:

1. As a risk-taker, he invested all his savings in the stock market. (Risk alan biri olarak, tüm birikimlerini borsada yatırdı.)
2. She is a risk-taker who loves adventure sports. (Macera sporları seven bir risk alan kişi.)
3. Being a risk-taker is sometimes necessary to achieve success. (Başarıya ulaşmak için bazen risk almak gereklidir.)
4. He’s a risk-taker in both his personal and professional life. (Hem özel hem de mesleki hayatında bir risk alan kişi.)
5. A risk-taker entrepreneur started his business without any financial support. (Bir risk alan kişi girişimci, herhangi bir maddi destek olmadan işine başladı.)
6. She’s always been a risk-taker, willing to try new things. (Yeni şeyler denemeye istekli bir risk alan kişi oldu.)
7. Risk-takers are often rewarded with great opportunities. (Büyük fırsatlarla ödüllendirilen risk alan kişiler sıklıkla vardır.)
8. A risk-taker’s willingness to take chances can lead to both success and failure. (Risk alan kişilerin şans almak için istekli olmaları, hem başarıya hem de başarısızlığa neden olabilir.)
9. He’s not a risk-taker, so he prefers to play it safe. (O bir risk alan kişi değil, bu yüzden güvende olmayı tercih ediyor.)
10. Being a risk-taker can be stressful, but it can also be very rewarding. (Risk alan kişi olmak stresli olabilir, ancak çok ödüllendirici de olabilir.)
11. She’s a risk-taker when it comes to her investments, but she always does her research first. (Yatırımları söz konusu olduğunda bir risk alan kişi, ancak her zaman önce araştırmasını yapıyor.)
12. He’s a risk-taker in his love life, always going after what he wants. (Aşk hayatında bir risk alan kişi, her zaman istediği şeyin peşinden gidiyor.)
13. Risk-takers are often admired for their bravery and determination. (Risk alan kişiler sıklıkla cesaretleri ve kararlılıkları nedeniyle takdir edilirler.)
14. Sometimes,

15. Risk-taking is an essential part of innovation and progress. (İnovasyon ve ilerlemenin temel bir parçası olan risk alma.)
16. Successful entrepreneurs are often risk-takers who aren’t afraid to fail. (Başarılı girişimciler genellikle başarısız olmaktan korkmayan risk alan kişilerdir.)
17. Being a risk-taker can sometimes lead to regret, but it’s important to learn from your mistakes. (Risk alan kişi olmak bazen pişmanlığa neden olabilir, ancak hatalardan öğrenmek önemlidir.)
18. He’s a risk-taker in the sense that he’s not afraid to take on new challenges. (Yeni zorluklarla karşı karşıya kalmaktan korkmayan bir risk alan kişi.)
19. Risk-takers often have a high tolerance for ambiguity and uncertainty. (Risk alan kişiler sıklıkla belirsizlik ve belirsizliğe yüksek bir toleransları vardır.)
20. She’s not a natural risk-taker, but she’s learning to step outside her comfort zone. (Doğal bir risk alan kişi değil, ancak rahat bölgesinin dışına çıkmayı öğreniyor.)