Highlighter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Highlighter (vurgulayıcı)
Highlighter, yazıların önemli bölümlerinin vurgulanmasına yardımcı olan bir araçtır.
Örnek cümleler:
- I use a yellow highlighter to mark the important information in my textbook. (Sınavımda önemli bilgileri vurgulamak için sarı bir vurgulayıcı kullanıyorum.)
- The speaker used a pink highlighter to emphasize the key points of her presentation. (Konuşmacı sunumunun ana noktalarını vurgulamak için pembe bir vurgulayıcı kullandı.)
- Can you lend me your green highlighter? I need to highlight some phrases in this document. (Yeşil vurgulayıcını ödünç verebilir misin? Bu belgede bazı ifadeleri vurgulamam gerekiyor.)
- He made a mistake and accidentally highlighted the wrong sentence. (Hata yaparak yanlış cümleyi vurguladı.)
- The teacher asked us to use a highlighter to mark the definitions in the glossary. (Öğretmen, ansiklopedideki tanımları işaretlemek için bir vurgulayıcı kullanmamızı istedi.)
- She used a blue highlighter to highlight the vocabulary words in the text. (Metindeki kelime dağarcığını vurgulamak için mavi bir vurgulayıcı kullandı.)
- I prefer using a highlighter instead of underlining important sentences. (Önemli cümleleri altını çizmek yerine vurgulayıcı kullanmayı tercih ediyorum.)
- The editor suggested using a highlighter to indicate the changes made in the manuscript. (Editör, el yazmasında yapılan değişiklikleri belirtmek için bir vurgulayıcı kullanmayı önerdi.)
- My mom always uses a pink highlighter to highlight her favorite recipes in cookbooks. (Annem, yemek kitaplarındaki favori tariflerini vurgulamak için her zaman pembe bir vurgulayıcı kullanır.)
- The report had several important sections highlighted in yellow. (Raporun birkaç önemli bölümü sarı renkte vurgulandı.)
- He ran out of ink in his highlighter and had to buy a new one. (Vurgulayıcısının mürekkebi bitti ve yeni bir tane satın almak zorunda kaldı.)
- The student used a green highlighter to highlight the dates in the timeline. (Öğrenci, zaman çizgisindeki tarihleri vurgulamak için yeşil bir vurgulayıcı kullandı.)
- The magazine article had a quote highlighted in pink to draw attention to it. (Dergi makalesinde dikkat çekmek için pembe renkle vurgulanmış bir alıntı vardı.)
- She forgot her highlighter at home and couldn’t mark the important sections in her notes. (Vurgulayıcısını evde unuttu ve notlarındaki önemli bölümleri işaretleyemedi.)
- The meeting minutes had the action items highlighted in green. (Toplantı tutanaklarındaki eyle
m maddeleri yeşil renkle vurgulanmıştı.)
16. I find using a highlighter helps me remember important information better. (Vurgulayıcı kullanmanın, önemli bilgileri daha iyi hatırlamama yardımcı olduğunu düşünüyorum.)
- The student highlighted the formulas in the math textbook in orange. (Öğrenci matematik kitabındaki formülleri turuncu renkle vurguladı.)
- The lawyer used a red highlighter to emphasize the crucial evidence in the case. (Avukat, davada önemli delilleri vurgulamak için kırmızı bir vurgulayıcı kullandı.)
- She accidentally dropped her highlighter and it broke into pieces. (Vurgulayıcısını yanlışlıkla düşürdü ve parçalara ayrıldı.)
- The design team used a variety of highlighter colors to indicate different design elements in their mock-up. (Tasarım ekibi, tasarım örneğinde farklı tasarım öğelerini belirtmek için çeşitli vurgulayıcı renkler kullandı.)
Hemen Yorum Yaz