Hefty İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Hefty
Hefty, İngilizce bir sıfattır ve genellikle büyük, ağır, iri anlamlarına gelir.
Örnek cümleler:
- The package was so hefty that I had trouble carrying it. (Paket o kadar ağırdı ki taşıması zor oldu.)
- Hefty fines are imposed on those who violate traffic rules. (Trafik kurallarını ihlal edenlere ciddi para cezaları verilir.)
- The wrestler was a hefty man with bulging muscles. (Güreşçi, şişkin kaslara sahip iri bir adamdı.)
- She prepared a hefty meal for her guests. (Misafirleri için bol yemek hazırladı.)
- The company suffered a hefty loss due to the pandemic. (Şirket, salgın nedeniyle ciddi bir zarar gördü.)
- He won a hefty sum of money in the lottery. (Lotoda ciddi bir para ödülü kazandı.)
- The hefty workload was starting to take a toll on her health. (Ağır iş yükü sağlığına zarar vermeye başlamıştı.)
- The book was a hefty tome, weighing over 1,000 pages. (Kitap, 1000 sayfadan fazla olan iri bir ciltti.)
- The boxer threw a hefty punch at his opponent. (Boksör rakibine güçlü bir yumruk attı.)
- The painting was sold for a hefty price at the auction. (Tablo müzayedede ciddi bir fiyata satıldı.)
- The truck driver struggled to climb the hill with his hefty load. (Kamyon şoförü, ağır yüküyle tepeye çıkmakta zorlandı.)
- He wore a hefty coat to keep warm in the winter. (Kışın sıcak kalmak için iri bir ceket giydi.)
- The athlete lifted the hefty weight with ease. (Sporcu ağırlığı kolaylıkla kaldırdı.)
- The company offered a hefty bonus to its employees for meeting the targets. (Şirket, hedefleri karşılamak için çalışanlarına ciddi bir bonus teklif etti.)
- The politician made a hefty donation to the charity organization. (Politikacı hayır kurumuna ciddi bir bağış yaptı.)
- The dog’s hefty bark scared away the intruder. (Köpeğin güçlü havlaması hırsızı korkuttu.)
- She bought a hefty bouquet of flowers for her mother’s birthday. (Annesinin doğum günü için iri bir çiçek buketi satın aldı.)
- The construction workers lifted the hefty steel beams with a crane. (İnşaat işçileri, vinçle iri çelik kirişleri kaldırdı.)
- The athlete’s hefty build made him stand out in the crowd. (Sporcunun iri yapısı onu kalabalıktan öne çıkardı.)
- The company’s CEO received a hefty severance package upon his resignation. (Şirketin CEO’su istifası üzerine ciddi bir t
azminat paketi aldı.)
Translation:
- Paket o kadar ağırdı ki taşıması zor oldu.
- Trafik kurallarını ihlal edenlere ciddi para cezaları verilir.
- Güreşçi, şişkin kaslara sahip iri bir adamdı.
- Misafirleri için bol yemek hazırladı.
- Şirket, salgın nedeniyle ciddi bir zarar gördü.
- Lotoda ciddi bir para ödülü kazandı.
- Ağır iş yükü sağlığına zarar vermeye başlamıştı.
- Kitap, 1000 sayfadan fazla olan iri bir ciltti.
- Boksör rakibine güçlü bir yumruk attı.
- Tablo müzayedede ciddi bir fiyata satıldı.
- Kamyon şoförü, ağır yüküyle tepeye çıkmakta zorlandı.
- Kışın sıcak kalmak için iri bir ceket giydi.
- Sporcu ağırlığı kolaylıkla kaldırdı.
- Şirket, hedefleri karşılamak için çalışanlarına ciddi bir bonus teklif etti.
- Politikacı hayır kurumuna ciddi bir bağış yaptı.
- Köpeğin güçlü havlaması hırsızı korkuttu.
- Annesinin doğum günü için iri bir çiçek buketi satın aldı.
- İnşaat işçileri, vinçle iri çelik kirişleri kaldırdı.
- Sporcunun iri yapısı onu kalabalıktan öne çıkardı.
- Şirketin CEO’su istifası üzerine ciddi bir tazminat paketi aldı.
Hemen Yorum Yaz