Restore İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Restore İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Restore İle İlgili Cümleler

Restore kelimesi Türkçede “eski haline getirmek, yenilemek” anlamına gelir. İşte restore kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımlarına örnekler:

1. I need to restore my old bike before I can start using it again. (Eski bisikletimi tekrar kullanmadan önce yenilemem gerekiyor.)
2. The historic building was beautifully restored to its former glory. (Tarihi bina eski ihtişamına yeniden kavuşturuldu.)
3. We hope to restore power to the area by tomorrow morning. (Yarın sabah kadar bölgeye elektrik sağlamayı umuyoruz.)
4. The artist spent months restoring the painting to its original condition. (Sanatçı tabloyu orijinal haline getirmek için aylarca uğraştı.)
5. Our goal is to restore the damaged ecosystem to its natural state. (Amacımız, hasar görmüş ekosistemi doğal haline geri döndürmektir.)
6. The government has pledged to restore funding to public schools. (Hükümet, kamu okullarına fon sağlamayı yeniden taahhüt etti.)
7. We need to restore order in the classroom before we can continue with the lesson. (Dersimize devam edebilmek için sınıfta düzeni sağlamamız gerekiyor.)
8. The company is hoping to restore its reputation after the recent scandal. (Şirket, son skandalın ardından itibarını yeniden kazanmayı umuyor.)
9. The restaurant is closed for renovations to restore its original design. (Restoran, orijinal tasarımını geri kazanmak için yenileme işleri nedeniyle kapalıdır.)
10. After the storm, the volunteers worked to restore the community’s homes. (Fırtınanın ardından gönüllüler, topluluğun evlerini yeniden inşa etmek için çalıştı.)
11. The museum is raising funds to restore a rare artifact from ancient Greece. (Müze, antik Yunan’dan nadir bir eseri yeniden restore etmek için fon topluyor.)
12. The chef used traditional techniques to restore the flavor of the dish. (Şef, yemeğin tadını geri kazandırmak için geleneksel teknikler kullandı.)
13. The team is hoping to restore its winning streak in the next game. (Takım, bir sonraki maçta kazanma serisini yeniden başlatmayı umuyor.)
14. The church was restored to its original grandeur after a fire destroyed it. (Kilise, yangın sonrasında orijinal ihtişamına geri döndürüldü.)
15. The company is working to restore customer trust after a data breach. (Şirket, bir veri ihlali sonrası müşteri güvenini yeniden kazanmak için çalışıyor.)
16. The community came together to restore a historic landmark in the town. (Topluluk, kasabadaki tarihi bir anıtı restore etmek için bir araya geldi.)
17. The therapist helped the patient restore his confidence

18. The team of experts was hired to restore the ancient ruins to their former glory. (Uzman ekip, antik kalıntıları eski ihtişamlarına geri getirmek için işe alındı.)
19. The artist used a combination of old and new techniques to restore the damaged sculpture. (Sanatçı, hasar görmüş heykeli restore etmek için eski ve yeni tekniklerin bir kombinasyonunu kullandı.)
20. The city is working to restore the waterfront area to its former beauty. (Şehir, sahil bölgesini eski güzelliğine geri getirmek için çalışıyor.)

(Türkçe anlamlarıyla birlikte)