Heartbroken İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Heartbroken İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Heartbroken İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Heartbroken, Türkçe anlamıyla kalbin kırık olması veya yıkılmış hissetmek anlamına gelir. Aşk hayatında yaşanan hayal kırıklıkları, kayıplar, ayrılıklar, hüzünler, üzüntüler ve acılar, insanları heartbroken hissetmeye neden olabilir.

  1. After he broke up with her, she felt completely heartbroken. (Ondan ayrıldıktan sonra, tamamen yıkılmış hissetti.)
  2. I am still heartbroken after the loss of my beloved pet. (Sevdiğim evcil hayvanımın kaybından sonra hala kalbim kırık.)
  3. She couldn’t stop crying because she was heartbroken. (Kalbi kırıldığı için ağlamayı durduramadı.)
  4. He was heartbroken when he found out that his girlfriend was cheating on him. (Kız arkadaşının onu aldattığını öğrendiğinde kalbi kırıldı.)
  5. The heartbroken mother couldn’t bear the thought of losing her child. (Kalbi kırık anne, çocuğunu kaybetme düşüncesine dayanamadı.)
  6. He felt heartbroken when he saw his ex-girlfriend with someone else. (Eski kız arkadaşını başka biriyle görünce kalbi kırıldı.)
  7. She was heartbroken when her boyfriend left her without any explanation. (Erkek arkadaşı hiçbir açıklama yapmadan onu terk ettiğinde kalbi kırıldı.)
  8. He tried to mend his heartbroken friend’s broken heart by taking him out for a drink. (Arkadaşının kırık kalbini onarmak için onu bir içki içmeye çıkardı.)
  9. After the death of her husband, she was left heartbroken and alone. (Kocasının ölümünden sonra, kalbi kırık ve yalnız kaldı.)
  10. It took her a long time to get over her heartbroken state. (Kalbi kırık durumdan kurtulması uzun zaman aldı.)
  11. She felt heartbroken and betrayed after her best friend revealed her secrets to everyone. (En iyi arkadaşının sırlarını herkese açıklamasından sonra kalbi kırıldı ve ihanete uğradığını hissetti.)
  12. The heartbroken father couldn’t stop thinking about his son who passed away in a car accident. (Araba kazasında hayatını kaybeden oğlunu düşünmekten vazgeçemeyen kalbi kırık baba.)
  13. She felt heartbroken when her long-term boyfriend told her that he didn’t want to get married. (Uzun süredir beraber olduğu erkek arkadaşı evlenmek istemediğini söylediğinde kalbi kırıldı.)
  14. He was heartbroken when he failed to get the job he had always dreamed of. (Her zaman hayalini kurduğu işi alamadığında kalbi kırıldı.)
  15. She was heartbroken when her
  1. The heartbroken teenager couldn’t stop thinking about his first love who had moved away. (Taşındığı için ayrıldığı ilk aşkını düşünmekten vazgeçemeyen kalbi kırık genç.)
  2. She felt heartbroken when she realized that her friends were talking behind her back. (Arkadaşlarının arkasından konuştuğunu fark ettiğinde kalbi kırıldı.)
  3. He was heartbroken when his parents got divorced and he had to choose which one to live with. (Ebeveynlerinin boşanması ve hangisiyle yaşayacağına karar vermek zorunda kalmasıyla kalbi kırıldı.)
  4. The heartbroken musician poured his emotions into his music after his girlfriend left him. (Kız arkadaşı onu terk ettikten sonra duygularını müziğine döken kalbi kırık müzisyen.)
  5. She felt heartbroken when she failed her exams after studying so hard. (Çok çalışmasına rağmen sınavları geçemeyince kalbi kırıldı.)

Heartbroken, insanların aşk, kayıp ve acı gibi yoğun duygular yaşadığı durumlarda kullanılan bir kelime olup, örnek cümlelerde de görüldüğü gibi çeşitli durumlarda kullanılabilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.