Have İn Mind İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Have İn Mind İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Have in mind

Have in mind, “bir şeyi düşünmek veya aklında tutmak” anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. I have in mind to take a break next week. (Gelecek hafta bir mola vermek aklımda.)
2. She has in mind to apply for a job at that company. (O şirkette iş başvurusunda bulunmayı düşünüyor.)
3. Do you have anything specific in mind for dinner tonight? (Bu akşam için akılda tuttuğunuz bir yemek var mı?)
4. He had a brilliant idea in mind for the project. (Proje için akıllıca bir fikri vardı.)
5. We should have the budget in mind when planning the trip. (Gezimizi planlarken bütçeyi aklımızda tutmalıyız.)
6. She always has her family’s well-being in mind. (O her zaman ailesinin refahını düşünür.)
7. I have a few options in mind for our next vacation. (Bir sonraki tatilimiz için aklımda birkaç seçenek var.)
8. Keep in mind that the deadline is approaching. (Son teslim tarihinin yaklaştığını aklınızda tutun.)
9. She had a clear goal in mind when she started her business. (İşine başladığında net bir hedefi vardı.)
10. We should have the risks in mind before making any investment. (Herhangi bir yatırım yapmadan önce riskleri aklımızda tutmalıyız.)
11. He had a positive attitude in mind when he started the project. (Proje başladığında olumlu bir tutum takındı.)
12. Do you have any specific type of music in mind for the party? (Parti için aklınızda belirli bir müzik türü var mı?)
13. She always has her customers’ needs in mind when designing new products. (Yeni ürünler tasarlarken müşterilerinin ihtiyaçlarını her zaman aklında tutar.)
14. We need to have the safety of our employees in mind when planning the construction. (İnşaat planlarımızı yaparken çalışanlarımızın güvenliğini aklımızda tutmalıyız.)
15. He had a vision in mind when he started the company. (Şirketi başlattığında bir vizyonu vardı.)
16. Do you have any specific requirements in mind for the new car? (Yeni arabada aklınızda belirli gereksinimler var mı?)
17. She always has her environmental impact in mind when making business decisions. (İş kararları alırken her zaman çevresel etkilerini aklında tutar.)
18. We should have the needs of our customers in mind when developing new products. (Yeni ürünler geliştirirken müşterilerimizin ihtiyaçlarını aklımızda tutmalıyız.)
19. He had a long-term strategy in mind when he took over the company. (Şirketi devraldığında uzun vadeli bir stratejisi vardı.)
20. Keep in mind that honesty

is always the best policy. (Dürüstlüğün her zaman en iyi politika olduğunu aklınızda tutun.)