Haunt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Haunt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Haunt (n.) – sık sık ziyaret edilen yer, hayaletli yer

Haunt (v.) – sık sık ziyaret etmek, kabus gibi takip etmek

  1. The old house on the hill is said to be a haunt for ghosts. (Tepedeki eski ev hayaletlerin uğrak yeri olarak biliniyor.)
  2. She chose the bar as her haunt because of its cozy atmosphere. (Sıcak atmosferi nedeniyle onun uğrak yeri barı seçti.)
  3. The abandoned hospital has become a popular haunt for urban explorers. (Terk edilmiş hastane şehir gezginlerinin popüler uğrak yerlerinden biri haline geldi.)
  4. The ghost of the old man still haunts the house. (Yaşlı adamın hayaleti hala evi kabus gibi takip ediyor.)
  5. The memory of her ex-boyfriend continues to haunt her. (Eski erkek arkadaşının anısı hala onu kabus gibi takip ediyor.)
  6. The thought of the upcoming exam haunts me. (Yaklaşan sınav düşüncesi beni kabus gibi takip ediyor.)
  7. The abandoned amusement park is a popular haunt for thrill-seekers. (Terk edilmiş lunapark heyecan arayanların popüler uğrak yerlerinden biri.)
  8. The famous singer’s old apartment has become a haunt for his fans. (Ünlü şarkıcının eski daireleri hayranları için uğrak yerleri haline geldi.)
  9. The eerie silence in the forest made it feel like a haunt for predators. (Ormandaki ürkütücü sessizlik yırtıcılar için bir uğrak yeri gibi hissettirdi.)
  10. The castle on the hill is said to be haunted by a ghostly figure. (Tepedeki kale bir hayalet figürü tarafından takip edildiği söyleniyor.)
  11. The old theater is a popular haunt for film enthusiasts. (Eski tiyatro film meraklıları için popüler bir uğrak yeridir.)
  12. The memories of her childhood haunt her dreams. (Çocukluk anıları rüyalarında onu takip ediyor.)
  13. The ghost story she heard as a child still haunts her. (Çocukken duyduğu hayalet hikayesi hala onu kabus gibi takip ediyor.)
  14. The abandoned ship is a haunt for treasure hunters. (Terk edilmiş gemi hazineleri arayanların uğrak yeridir.)
  15. The thought of being alone in the dark haunts me. (Karanlıkta yalnız kalmak düşüncesi beni kabus gibi takip ediyor.)
  16. The old mansion has a reputation for being a haunt for strange occurrences. (Eski malikane tuhaf olaylar için bir uğrak yerine sahiptir.)
  17. The sound of footsteps in the empty hallway haunted him. (Boş koridorda ayak sesleri onu takip ediyormuş gibi hissettirdi.)
  18. The old amusement park is a haunt for nostalgic adults. (Eski lunapark özlemli yetişkinlerin

uğrak yeridir.)
19. The abandoned factory is a haunt for urban explorers and photographers. (Terk edilmiş fabrika şehir gezginleri ve fotoğrafçıların uğrak yeridir.)

  1. The ghostly figure that haunted the old house turned out to be a prankster in a costume. (Eski evi takip eden hayalet figürü kostümlü bir şakacı olduğu ortaya çıktı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.