Representative İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Representative İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Representative

Representative, Türkçe anlamıyla temsilci veya vekil anlamına gelmektedir. Bir kişinin veya grubun adına hareket eden, onların düşüncelerini ve isteklerini ifade eden kişidir. Ayrıca, bir ülkenin veya bölgenin seçilmiş temsilcisi de olabilir.

1. The company sent a representative to negotiate the contract. (Şirket, sözleşme için temsilci gönderdi.)
2. The union representative met with management to discuss the workers’ demands. (Sendika temsilcisi, işçilerin taleplerini görüşmek için yönetimle buluştu.)
3. The ambassador is the representative of his country to the United Nations. (Büyükelçi, ülkesinin Birleşmiş Milletler’e temsilcisidir.)
4. The elected representative promised to address the community’s concerns. (Seçilmiş temsilci, topluluğun endişelerini ele alacağına söz verdi.)
5. The marketing representative presented the new product to the clients. (Pazarlama temsilcisi, müşterilere yeni ürünü sundu.)
6. The company’s representative was very professional during the meeting. (Şirketin temsilcisi, toplantı sırasında çok profesyoneldi.)
7. The trade representative discussed the terms of the agreement with the foreign officials. (Ticaret temsilcisi, yabancı yetkililerle anlaşmanın şartlarını tartıştı.)
8. The athlete was chosen as the representative of his country for the Olympic Games. (Sporcu, Olimpiyat Oyunları için ülkesinin temsilcisi olarak seçildi.)
9. The customer representative answered all of my questions about the product. (Müşteri temsilcisi, ürün hakkındaki tüm sorularımı cevapladı.)
10. The political party nominated a representative for the upcoming election. (Siyasi parti, yaklaşan seçim için bir temsilci aday gösterdi.)
11. The representative of the company explained the details of the proposal. (Şirketin temsilcisi, teklifin ayrıntılarını açıkladı.)
12. The union representative demanded better working conditions for the employees. (Sendika temsilcisi, çalışanlar için daha iyi çalışma koşulları talep etti.)
13. The elected representative gave a speech at the town hall meeting. (Seçilmiş temsilci, belediye toplantısında bir konuşma yaptı.)
14. The representative of the charity organization thanked the donors for their contributions. (Hayır kurumunun temsilcisi, bağışçılara katkıları için teşekkür etti.)
15. The company’s representative agreed to lower the price of the product. (Şirketin temsilcisi, ürünün fiyatını düşürmeyi kabul etti.)
16. The union representative negotiated a better contract for the workers. (Sendika temsilcisi, işçiler için daha iyi bir sözleşme müzakere etti.)
17. The representative of the student council spoke on behalf of the student body

18. The representative of the environmental organization urged the government to take action on climate change. (Çevre örgütünün temsilcisi, hükümetin iklim değişikliği konusunda harekete geçmesini istedi.)
19. The company’s representative assured the customers that the issue would be resolved promptly. (Şirketin temsilcisi, müşterilere sorunun hızlı bir şekilde çözüleceğini temin etti.)
20. The elected representative met with constituents to hear their concerns and suggestions. (Seçilmiş temsilci, seçmenleriyle buluşarak endişelerini ve önerilerini dinledi.)

Overall, representatives play an important role in various fields, including politics, business, and social issues, by speaking and acting on behalf of a group or organization.