Hap İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hap İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Hap İle İlgili Cümleler

Anlam: Hap, içerisinde belirli miktarda ilaç veya vitamin bulunan, yutularak alınan küçük tabletlerdir.

1. English: I always take my vitamin C pill in the morning.
   
   Türkçe: Sabahları hep C vitamini hapımı alırım.

2. English: She forgot to take her birth control pill yesterday.
   
   Türkçe: Dün doğum kontrol hapını almaya unutmuş.

3. English: He needed to take a sleeping pill to help him fall asleep.
   
   Türkçe: Uykuya dalmaya yardımcı olması için uyku hapı alması gerekiyordu.

4. English: The doctor prescribed me some painkillers for my headache.
   
   Türkçe: Doktor baş ağrım için bana ağrı kesici haplar reçete etti.

5. English: She took an aspirin to help with her fever.
   
   Türkçe: Ateşini düşürmek için aspirin aldı.

6. English: He had to take his medication three times a day.
   
   Türkçe: İlacını günde üç kez almak zorundaydı.

7. English: She had to break the pill in half because it was too big to swallow.
   
   Türkçe: Hap çok büyük olduğu için yutamayacağından yarıya bölmek zorunda kaldı.

8. English: He accidentally took two pills instead of one.
   
   Türkçe: Bir tane yerine yanlışlıkla iki hap aldı.

9. English: The medicine was in a capsule, not a pill.
   
   Türkçe: İlaç kapsül içindeydi, hap değil.

10. English: The pharmacist gave her the wrong pills.
    
    Türkçe: Eczacı yanlış hapları verdi.

11. English: He had to take the antibiotic pill for ten days.
    
    Türkçe: On gün boyunca antibiyotik hapını almak zorundaydı.

12. English: She hates taking pills and prefers liquid medication.
    
    Türkçe: Hap almayı sevmez, sıvı ilaçları tercih eder.

13. English: He was allergic to the blue dye in the pill.
    
    Türkçe: Haptaki mavi boyaya alerjisi vardı.

14. English: She took the pain pill with a glass of water.
    
    Türkçe: Ağrı kesici hapı bir bardak su ile aldı.

15. English: The doctor warned him not to crush or chew the pill.

16. English: She had trouble swallowing the large vitamin pill.
    
    Türkçe: Büyük vitamin hapını yutmakta zorlandı.

17. English: He had to take the heart medication pill every morning.
    
    Türkçe: Kalp ilacını her sabah almak zorundaydı.

18. English: The pill bottle said to take one pill every four hours.
    
    Türkçe: Hap kutusu dört saatte bir bir hap alınması gerektiğini belirtiyordu.

19. English: She accidentally dropped the pill on the floor and had to take a new one.
    
    Türkçe: Yanlışlıkla hapı yere düşürdü ve yeni bir tane almaya karar verdi.

20. English: He took the motion sickness pill before getting on the boat.
    
    Türkçe: Tekneye binmeden önce hareket hastalığı hapını aldı.