Avoidance Of İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Avoidance Of İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İşte “avoidance” kelimesinin Türkçe anlamı ve örnek cümleleri:

Avoidance: Kaçınma, sakınma

  1. Avoidance of processed foods is a good way to improve your health. (Hazır gıdalardan kaçınmak sağlığınızı iyileştirmenin iyi bir yoludur.)
  2. The company is in avoidance of paying its taxes. (Şirket vergilerini ödemekten kaçınıyor.)
  3. He was known for his avoidance of conflict. (O, çatışmalardan kaçınmasıyla tanınırdı.)
  4. The doctor recommended avoidance of sugary drinks for better dental health. (Doktor, daha iyi diş sağlığı için şekerli içeceklerden kaçınmayı önerdi.)
  5. The politician’s avoidance of answering questions made the audience suspicious. (Siyasetçinin soruları yanıtlamaktan kaçınması izleyicileri şüphelendirdi.)
  6. The company’s avoidance of addressing the safety concerns led to a serious accident. (Şirketin güvenlik endişelerini ele almaktan kaçınması ciddi bir kazaya neden oldu.)
  7. She has a fear of flying and tries to practice avoidance whenever possible. (Uçma korkusu var ve mümkün olduğunca kaçınmayı deniyor.)
  8. The avoidance of gluten is necessary for people with celiac disease. (Glüten alerjisi olan insanlar için glüteni kaçınmak gerekir.)
  9. The company’s avoidance of environmental regulations caused significant harm to the ecosystem. (Şirketin çevresel düzenlemelerden kaçınması ekosisteme önemli zararlar verdi.)
  10. The athlete’s avoidance of injury was crucial to his success. (Sporcu için yaralanmalardan kaçınmak başarısı için önemliydi.)
  11. The government’s avoidance of addressing the poverty issue led to widespread protests. (Hükümetin yoksulluk sorununu ele almaktan kaçınması geniş çaplı protestolara neden oldu.)
  12. The avoidance of eye contact can be a sign of shyness or dishonesty. (Göz temasından kaçınmak utangaçlık veya dürüst olmama işareti olabilir.)
  13. The avoidance of certain

foods is necessary for people with food allergies. (Bazı yiyeceklerden kaçınmak, gıda alerjisi olan insanlar için gereklidir.)
14. The avoidance of rush hour traffic can save you a lot of time. (Yoğun saatlerdeki trafikten kaçınmak size birçok zaman kazandırabilir.)

  1. The teacher’s avoidance of favoritism helped to create a fair classroom environment. (Öğretmenin kayırıcılıktan kaçınması adil bir sınıf ortamı yaratmaya yardımcı oldu.)
  2. The avoidance of high-risk activities is important for people with heart conditions. (Kalp rahatsızlığı olan kişiler için yüksek riskli aktivitelerden kaçınmak önemlidir.)
  3. The avoidance of negative people can help improve your mental health. (Olumsuz insanlardan kaçınmak zihinsel sağlığınızı iyileştirmeye yardımcı olabilir.)
  4. The avoidance of plagiarism is essential for academic integrity. (Akademik bütünlük için intihalden kaçınmak önemlidir.)
  5. The avoidance of risky investments is important for a secure financial future. (Güvenli bir finansal gelecek için riskli yatırımlardan kaçınmak önemlidir.)
  6. The company’s avoidance of diversity and inclusion led to a lack of innovation and creativity. (Şirketin çeşitlilik ve kapsayıcılıktan kaçınması, yenilik ve yaratıcılık eksikliğine neden oldu.)

Bu örnek cümleler, “avoidance” kelimesinin çeşitli kullanımlarını ve farklı bağlamlarda nasıl kullanılabileceğini göstermektedir. “Avoidance”, kaçınmak veya sakınmak anlamına gelir ve bu kelimeden sonra gelen isim veya fiiller, kaçınılması gereken şeyleri veya kaçınmanın nedenlerini belirtebilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.