Handwriting İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Handwriting İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Handwriting ile İlgili Cümleler

Handwriting (noun): The act of writing something by hand using a pen or pencil.

  1. I prefer handwriting to typing because it feels more personal.
    (Türkçe: Ben kişisel hissettirdiği için yazıyı elle yazmayı tercih ederim.)

  2. Her handwriting is so beautiful that it looks like calligraphy.
    (Türkçe: Onun el yazısı o kadar güzel ki kaligrafi gibi görünüyor.)

  3. My son’s handwriting has improved a lot since he started practicing every day.
    (Türkçe: Oğlumun el yazısı her gün pratik yapmaya başladığından beri çok gelişti.)

  4. The teacher had to decipher the student’s handwriting to read his essay.
    (Türkçe: Öğretmen, öğrencinin kompozisyonunu okumak için el yazısını çözmek zorunda kaldı.)

  5. It’s difficult to read her handwriting because it’s so messy.
    (Türkçe: Onun el yazısını okumak zor çünkü çok karışık.)

  6. The handwriting on the envelope was so neat and tidy that I knew it was from my grandma.
    (Türkçe: Zarftaki el yazısı o kadar düzgün ve temizdi ki, büyükannemden geldiğini anladım.)

  7. I need to work on my handwriting because my boss complained that it’s illegible.
    (Türkçe: El yazım üzerinde çalışmam gerekiyor çünkü patronum okunaksız olduğunu şikayet etti.)

  8. In this digital age, handwriting seems to be a dying art form.
    (Türkçe: Bu dijital çağda, el yazısı bir ölü sanat gibi görünüyor.)

  9. The handwritten note from my best friend brought tears to my eyes.
    (Türkçe: En yakın arkadaşımdan gelen el yazılı not gözlerimde yaşlar biriktirdi.)

  10. I love receiving handwritten letters in the mail. It’s such a rare and special treat these days.
    (Türkçe: Postayla el yazısı mektup almayı seviyorum. Bu günlerde o kadar nadir ve özel bir şey ki.)

  11. Handwriting analysis is used by forensic experts to solve crimes.
    (Türkçe: El yazısı analizi, suçları çözmek için adli uzmanlar tarafından kullanılır.)

  12. My grandmother taught me cursive handwriting when I was a child.
    (Türkçe: Büyükannem ben çocukken bana el yazısı öğretti.)

  13. The calligraphy artist displayed his beautiful handwriting in the art gallery.
    (Türkçe: Kaligrafi sanatçısı, güzel el yazısını sanat galerisinde sergiledi.)

  14. The doctor’s handwriting on the prescription was so bad that the pharmacist had to call and confirm the dosage.
    (Türkçe: Doktorun reçetede ki el yazısı o kadar köt

ı ki eczacı, dozajı teyit etmek için aramak zorunda kaldı.)

  1. I always write in block letters because my cursive handwriting is illegible.
    (Türkçe: Ben her zaman blok harflerle yazarım çünkü benim el yazım okunaksız.)

  2. The artist signed his painting with a unique handwriting style.
    (Türkçe: Sanatçı, benzersiz bir el yazısı stiliyle tablosunu imzaladı.)

  3. The handwriting on the old documents was so beautiful that I felt like I was looking at a piece of art.
    (Türkçe: Eski belgelerdeki el yazısı o kadar güzeldi ki, bir sanat eseri izliyormuşum gibi hissettim.)

  4. Handwriting can reveal a lot about a person’s personality and emotions.
    (Türkçe: El yazısı, bir kişinin kişiliği ve duyguları hakkında çok şey ortaya çıkarabilir.)

  5. Writing by hand is a great way to slow down and be more mindful.
    (Türkçe: Elle yazmak, yavaşlamak ve daha dikkatli olmak için harika bir yoldur.)

  6. The art of handwriting is still valued by many people who appreciate its beauty and personal touch.
    (Türkçe: El yazısı sanatı, güzelliğini ve kişisel dokunuşunu takdir eden birçok insan tarafından hala değerlidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.