Handwriting İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Handwriting ile İlgili Cümleler
Handwriting (noun): The act of writing something by hand using a pen or pencil.
-
I prefer handwriting to typing because it feels more personal.
(Türkçe: Ben kişisel hissettirdiği için yazıyı elle yazmayı tercih ederim.) -
Her handwriting is so beautiful that it looks like calligraphy.
(Türkçe: Onun el yazısı o kadar güzel ki kaligrafi gibi görünüyor.) -
My son’s handwriting has improved a lot since he started practicing every day.
(Türkçe: Oğlumun el yazısı her gün pratik yapmaya başladığından beri çok gelişti.) -
The teacher had to decipher the student’s handwriting to read his essay.
(Türkçe: Öğretmen, öğrencinin kompozisyonunu okumak için el yazısını çözmek zorunda kaldı.) -
It’s difficult to read her handwriting because it’s so messy.
(Türkçe: Onun el yazısını okumak zor çünkü çok karışık.) -
The handwriting on the envelope was so neat and tidy that I knew it was from my grandma.
(Türkçe: Zarftaki el yazısı o kadar düzgün ve temizdi ki, büyükannemden geldiğini anladım.) -
I need to work on my handwriting because my boss complained that it’s illegible.
(Türkçe: El yazım üzerinde çalışmam gerekiyor çünkü patronum okunaksız olduğunu şikayet etti.) -
In this digital age, handwriting seems to be a dying art form.
(Türkçe: Bu dijital çağda, el yazısı bir ölü sanat gibi görünüyor.) -
The handwritten note from my best friend brought tears to my eyes.
(Türkçe: En yakın arkadaşımdan gelen el yazılı not gözlerimde yaşlar biriktirdi.) -
I love receiving handwritten letters in the mail. It’s such a rare and special treat these days.
(Türkçe: Postayla el yazısı mektup almayı seviyorum. Bu günlerde o kadar nadir ve özel bir şey ki.) -
Handwriting analysis is used by forensic experts to solve crimes.
(Türkçe: El yazısı analizi, suçları çözmek için adli uzmanlar tarafından kullanılır.) -
My grandmother taught me cursive handwriting when I was a child.
(Türkçe: Büyükannem ben çocukken bana el yazısı öğretti.) -
The calligraphy artist displayed his beautiful handwriting in the art gallery.
(Türkçe: Kaligrafi sanatçısı, güzel el yazısını sanat galerisinde sergiledi.) -
The doctor’s handwriting on the prescription was so bad that the pharmacist had to call and confirm the dosage.
(Türkçe: Doktorun reçetede ki el yazısı o kadar köt
ı ki eczacı, dozajı teyit etmek için aramak zorunda kaldı.)
-
I always write in block letters because my cursive handwriting is illegible.
(Türkçe: Ben her zaman blok harflerle yazarım çünkü benim el yazım okunaksız.) -
The artist signed his painting with a unique handwriting style.
(Türkçe: Sanatçı, benzersiz bir el yazısı stiliyle tablosunu imzaladı.) -
The handwriting on the old documents was so beautiful that I felt like I was looking at a piece of art.
(Türkçe: Eski belgelerdeki el yazısı o kadar güzeldi ki, bir sanat eseri izliyormuşum gibi hissettim.) -
Handwriting can reveal a lot about a person’s personality and emotions.
(Türkçe: El yazısı, bir kişinin kişiliği ve duyguları hakkında çok şey ortaya çıkarabilir.) -
Writing by hand is a great way to slow down and be more mindful.
(Türkçe: Elle yazmak, yavaşlamak ve daha dikkatli olmak için harika bir yoldur.) -
The art of handwriting is still valued by many people who appreciate its beauty and personal touch.
(Türkçe: El yazısı sanatı, güzelliğini ve kişisel dokunuşunu takdir eden birçok insan tarafından hala değerlidir.)
Hemen Yorum Yaz