Halo İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Halo İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Halo

Türkçe Anlamı: Bir ışık halesi ya da ışık hüzmesi

  1. The sun was so bright that it formed a halo around it. (Güneş öyle parlaktı ki etrafında bir halo oluştu.)
  2. She had a halo of golden hair around her face. (Yüzünde altın sarısı bir halo vardı.)
  3. The angel’s head was surrounded by a glowing halo. (Meleğin başı ışıldayan bir halo ile çevriliydi.)
  4. The moon was surrounded by a halo of clouds. (Ay, bulutların bir halo ile çevriliydi.)
  5. The streetlights formed a halo in the fog. (Sokak lambaları sis içinde bir halo oluşturdu.)
  6. The basketball player’s shot went in and out of the halo. (Basketbol oyuncusunun şutu, halo içine girdi ve çıktı.)
  7. The artist painted a halo around the saint’s head. (Sanatçı, azizin başına bir halo resmetti.)
  8. The headlights of the car created a halo effect in the dark. (Arabanın farları karanlıkta bir halo etkisi yarattı.)
  9. The snow reflected the light and created a halo around the trees. (Kar ışığı yansıttı ve ağaçların etrafında bir halo oluşturdu.)
  10. The rainbow had a faint halo around it. (Gökkuşağının etrafında hafif bir halo vardı.)
  11. The camera lens had a flare that created a halo around the sun. (Kamera lensi, güneşin etrafında bir halo oluşturan bir flar sahipti.)
  12. The statue of the goddess had a halo above her head. (Tanrıça heykelinin başının üzerinde bir halo vardı.)
  13. The airplane’s landing lights created a halo effect on the runway. (Uçak iniş ışıkları pistte bir halo etkisi yarattı.)
  14. The full moon had a bright halo around it. (Dolunayın etrafında parlak bir halo vardı.)
  15. The Christmas lights created a halo effect around the tree. (Noel ışıkları, ağacın etrafında bir halo etkisi yarattı.)
  16. The wedding photographer captured a beautiful halo effect around the bride’s veil. (Düğün fotoğrafçısı, gelinin duvağı etrafında güzel bir halo etkisi yakaladı.)
  17. The street artist painted a halo around the graffiti character. (Sokak sanatçısı, graffiti karakterinin etrafına bir halo resmetti.)
  18. The neon lights in the bar created a halo effect around the bottles. (Barın neon ışıkları, şişelerin etrafında bir halo etkisi yarattı.)
  19. The dragonfly’s wings had a shimmering halo in the sunlight. (Kınkanatlı böceğin kanatlarında güneşte parlayan bir halo vardı.)
  20. The fire had a halo of smoke rising above it. (Yangının üstünde yükselen bir duman halo vardı.)

Halo

Türkçe Anlamı: Bir ışık halesi ya da ışık hüzmesi

  1. The painting had a halo of light around the subject’s face. (Tabloda, konunun yüzü etrafında bir ışık halo vardı.)
  2. The morning sun created a beautiful halo of light on the horizon. (Sabah güneşi ufukta güzel bir ışık halo yarattı.)
  3. The statue of the Buddha had a golden halo behind its head. (Budha heykelinin arkasında altın bir halo vardı.)
  4. The diver saw a halo of light coming from a school of fish. (Dalışçı, bir balık sürüsünden gelen bir ışık halo gördü.)
  5. The Christmas star had a glowing halo around it. (Noel yıldızının etrafında parlayan bir halo vardı.)
  6. The streetlamp’s halo provided a warm glow to the dark street. (Sokak lambasının halo’su, karanlık sokaklara sıcak bir ışık verdi.)
  7. The candle’s flame had a flickering halo around it. (Mumun alevi etrafında titrek bir halo vardı.)
  8. The spaceship’s thrusters created a halo of fire as it took off. (Uzay gemisi kalkarken ateşin bir halo’su oluştu.)
  9. The angel’s wings had a shimmering halo around them. (Meleğin kanatları etrafında parlayan bir halo vardı.)
  10. The sunrise had a stunning halo of colors in the sky. (Güneş doğarken gökyüzünde çarpıcı renklerden oluşan bir halo vardı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.