Gut Feeling İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gut Feeling İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gut Feeling Nedir?

Gut feeling, Türkçe karşılığı olarak “içgüdüsel his” veya “sezgi” anlamına gelir. Bu terim, genellikle bilinçaltında gelişen bir hissi ifade etmek için kullanılır ve bazen mantıklı bir açıklaması olmayan bir karar vermede etkili olabilir.

Örnek Cümleler:

1. I have a gut feeling that something bad is going to happen. (Bir şeylerin ters gideceği hissine kapılıyorum.)
2. Trust your gut feeling, it’s usually right. (İçgüdülerine güven, genellikle haklıdırlar.)
3. I couldn’t explain why, but I just had a gut feeling that I shouldn’t trust him. (Nedenini açıklayamam ama sadece ona güvenmemem gerektiği hissine kapıldım.)
4. My gut feeling tells me that we should take the other route. (İçgüdülerim bize diğer yolu takip etmemiz gerektiğini söylüyor.)
5. Sometimes, it’s best to go with your gut feeling rather than overthinking. (Bazen düşünmek yerine içgüdülerine güvenmek daha iyidir.)
6. I ignored my gut feeling and now I regret it. (İçgüdülerimi görmezden geldim ve şimdi pişmanım.)
7. I have a gut feeling that she’s lying to us. (Onun bize yalan söylediğine dair bir içgüdüm var.)
8. His gut feeling led him to make the right decision. (İçgüdüleri doğru karar vermesine yol açtı.)
9. I can’t explain why, but I just have a gut feeling that he’s the one for me. (Nedenini açıklayamam ama sadece benim için doğru kişi olduğuna dair bir içgüdüye sahibim.)
10. My gut feeling is that we should wait before making a decision. (İçgüdülerime göre karar vermeden önce beklemeliyiz.)
11. Trusting my gut feeling has helped me make better choices in life. (İçgüdülerime güvenmek hayatta daha iyi seçimler yapmama yardımcı oldu.)
12. I always listen to my gut feeling when it comes to important decisions. (Önemli kararlar söz konusu olduğunda her zaman içgüdülerimi dinlerim.)
13. Her gut feeling told her that the job wasn’t right for her. (İçgüdüleri ona işin doğru olmadığını söyledi.)
14. Don’t ignore your gut feeling, it can often be a valuable tool. (İçgüdülerini görmezden gelme, sık sık değerli bir araç olabilir.)
15. I had a gut feeling that we were going to win the game. (Oyunu kazanacağımız hissine kapıldım.)
16. Your gut feeling can be a powerful ally in making difficult decisions. (İçgüdülerin zor kararlar verirken güçlü bir müttefik olabilir

17. I couldn’t shake the gut feeling that something was off about the situation. (Durumun garip olduğu hissinden kurtulamadım.)
18. Following his gut feeling, he decided to take a different approach to the problem. (İçgüdülerini takip ederek, soruna farklı bir yaklaşım benimsedi.)
19. Despite the lack of evidence, her gut feeling told her that he was guilty. (Kanıt olmamasına rağmen, içgüdüleri ona suçlu olduğunu söyledi.)
20. Sometimes, our gut feeling can warn us of danger before we even know it. (Bazen içgüdülerimiz bize tehlikeyi bile bilmeden önce uyarabilir.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Bir şeylerin ters gideceği hissine kapılıyorum.
2. İçgüdülerine güven, genellikle haklıdırlar.
3. Nedenini açıklayamam ama sadece ona güvenmemem gerektiği hissine kapıldım.
4. İçgüdülerim bize diğer yolu takip etmemiz gerektiğini söylüyor.
5. Bazen düşünmek yerine içgüdülerine güvenmek daha iyidir.
6. İçgüdülerimi görmezden geldim ve şimdi pişmanım.
7. Onun bize yalan söylediğine dair bir içgüdüm var.
8. İçgüdüleri doğru karar vermesine yol açtı.
9. Nedenini açıklayamam ama sadece benim için doğru kişi olduğuna dair bir içgüdüye sahibim.
10. İçgüdülerime göre karar vermeden önce beklemeliyiz.
11. İçgüdülerime güvenmek hayatta daha iyi seçimler yapmama yardımcı oldu.
12. Önemli kararlar söz konusu olduğunda her zaman içgüdülerimi dinlerim.
13. İçgüdüleri ona işin doğru olmadığını söyledi.
14. İçgüdülerini görmezden gelme, sık sık değerli bir araç olabilir.
15. Oyunu kazanacağımız hissine kapıldım.
16. İçgüdülerin zor kararlar verirken güçlü bir müttefik olabilir.
17. Durumun garip olduğu hissinden kurtulamadım.
18. İçgüdülerini takip ederek, soruna farklı bir yaklaşım benimsedi.
19. Kanıt olmamasına rağmen, içgüdüleri ona suçlu olduğunu söyledi.
20. Bazen içgüdülerimiz bize tehlikeyi bile bilmeden önce uyarabilir.