Gush İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gush İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gush İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlam: Akıtmak, fışkırmak, taşmak

1. The water gushed out of the faucet. (Su musluğunun içinden fışkırdı.)
2. Tears gushed from her eyes as she watched the sad movie. (Üzücü filmi izlerken gözlerinden yaşlar akıttı.)
3. Oil gushed from the well. (Petrol kuyusundan petrol fışkırdı.)
4. The fountain gushed water into the air. (Çeşme suyu havaya fışkırttı.)
5. The volcano gushed lava and ash. (Volkan lav ve küller akıttı.)
6. The wound on his arm gushed blood. (Kolumdaki yara kan akıtıyordu.)
7. The dam broke and water gushed through the opening. (Baraj kırıldı ve su açıklıktan akıp taştı.)
8. She opened the bottle and the soda gushed out. (Şişeyi açtı ve gazoz fışkırdı.)
9. The river gushed with the heavy rain. (Nehir yoğun yağmurla taştı.)
10. The whale gushed water out of its blowhole. (Balina hava deliğinden su fışkırttı.)
11. The champagne gushed out of the bottle when he opened it. (Şampanya şişesi açıldığında içeriden şampanya fışkırdı.)
12. The baby gushed drool from his mouth. (Bebek ağzından salya akıtıyordu.)
13. The water gushed down the drain. (Su lavaboya doğru aktı.)
14. The dam was weak and water gushed through the cracks. (Baraj zayıftı ve su çatlaklardan akıp taştı.)
15. The geyser gushed hot water and steam. (Gayzer sıcak su ve buhar fışkırttı.)
16. The hose gushed water onto the lawn. (Hortum bahçeye su akıttı.)
17. The fire hydrant gushed water onto the burning building. (Yangın musluğu yangın yanan binaya su akıttı.)
18. The engine gushed smoke from the exhaust pipe. (Motor egzoz borusundan duman çıkardı.)
19. The waterfall gushed down the rocks. (Şelale kayalıklardan aşağıya doğru akıyordu.)
20. She turned on the shower and hot water gushed out. (Duşu açtı ve sıcak su fışkırdı.)

Gush İle İlgili Cümleler Devamı

21. The pipe burst and water gushed out, flooding the basement. (Boru patladı ve su fışkırdı, bodrumu su bastı.)
22. The crowd gushed with excitement as the band started playing. (Grup çalmaya başlayınca kalabalık heyecanla coştu.)
23. The mud gushed up from the ground as the heavy rain poured down. (Yoğun yağmur yağarken çamurdan su fışkırdı.)
24. The skier lost control and gushed down the slope. (Kayakçı kontrolü kaybetti ve yamaçtan aşağıya doğru hızla kaydı.)
25. The airbag gushed out and saved the driver’s life in the car accident. (Hava yastığı açıldı ve araba kazasında sürücünün hayatını kurtardı.)
26. The champagne bottle gushed foam and bubbles as it was opened. (Şampanya şişesi açıldığında köpük ve kabarcıklar fışkırdı.)
27. The blood gushed from the animal’s wound, attracting predators. (Hayvanın yarasından kan akıyordu ve avcıları çekiyordu.)
28. The storm drain couldn’t handle the heavy rain and water gushed out onto the street. (Fırtına kanalizasyonu yoğun yağmuru kaldıramadı ve su sokaklara akıttı.)
29. The burst water pipe caused the ceiling to gush water into the room below. (Patlayan su borusu tavanın altındaki odaya su akıtmasına neden oldu.)
30. The whale gushed water through its blowhole as it took a breath at the surface. (Balina yüzeyde nefes aldığında hava deliğinden su fışkırttı.)