Relentlessly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Relentlessly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Relentlessly

Relentlessly, Türkçe’de “amansızca, acımasızca” gibi anlamlara gelmektedir. Bu kelime, bir şeyin durmaksızın, azimli bir şekilde sürdürülmesi anlamını taşır.

Örnek Cümleler:

1. She worked relentlessly to achieve her goals. (O, hedeflerine ulaşmak için amansızca çalıştı.)
2. The storm raged on relentlessly. (Fırtına amansızca devam etti.)
3. He pursued his dream relentlessly. (O, hayallerini acımasızca takip etti.)
4. The dog chased the cat relentlessly. (Köpek kediyi amansızca kovaladı.)
5. The police searched the area relentlessly. (Polis bölgeyi acımasızca aradı.)
6. The company pursued profits relentlessly. (Şirket karı amansızca takip etti.)
7. The marathon runner pushed himself relentlessly. (Maraton koşucusu kendisini acımasızca zorladı.)
8. The child begged relentlessly for a toy. (Çocuk oyuncak için acımasızca yalvardı.)
9. The teacher graded papers relentlessly. (Öğretmen kağıtları amansızca değerlendirdi.)
10. The athlete trained relentlessly for the competition. (Sporcu yarış için amansızca antrenman yaptı.)
11. The politician campaigned relentlessly for votes. (Politikacı oylar için acımasızca kampanya yaptı.)
12. The artist pursued his vision relentlessly. (Sanatçı vizyonunu amansızca takip etti.)
13. The detective pursued the suspect relentlessly. (Dedektif şüpheliyi amansızca takip etti.)
14. The activists protested relentlessly for justice. (Aktivistler adalet için amansızca protesto etti.)
15. The sales team pursued new customers relentlessly. (Satış ekibi yeni müşterileri acımasızca takip etti.)
16. The author wrote relentlessly to meet his deadline. (Yazar süresine yetişmek için amansızca yazdı.)
17. The army advanced relentlessly towards the enemy. (Ordu düşmana karşı amansızca ilerledi.)
18. The chef cooked relentlessly to prepare for the grand opening. (Şef büyük açılış için hazırlık yapmak için amansızca pişirdi.)
19. The students studied relentlessly for their final exams. (Öğrenciler final sınavları için acımasızca çalıştılar.)
20. The construction crew worked relentlessly to finish the project on time. (İnşaat ekibi projeyi zamanında bitirmek için amansızca çalıştı.)

21. The singer practiced relentlessly to perfect her performance. (Şarkıcı performansını mükemmelleştirmek için amansızca pratik yaptı.)
22. The parents searched relentlessly for their missing child. (Ebeveynler kayıp çocuklarını bulmak için acımasızca aradılar.)
23. The entrepreneur pursued his business idea relentlessly. (Girişimci iş fikrini amansızca takip etti.)
24. The football team played relentlessly to win the championship. (Futbol takımı şampiyonluğu kazanmak için acımasızca oynadı.)
25. The prosecutor pursued the case relentlessly to ensure justice was served. (Savcı adaletin sağlanması için davanın amansızca takip etti.)
26. The artist’s fans supported her relentlessly throughout her career. (Sanatçının hayranları kariyeri boyunca ona acımasızca destek verdiler.)
27. The doctor worked relentlessly to find a cure for the disease. (Doktor hastalığın tedavisi için amansızca çalıştı.)
28. The firefighters battled the blaze relentlessly to save the building. (İtfaiyeciler binayı kurtarmak için amansızca yangınla mücadele ettiler.)
29. The teacher pushed her students relentlessly to reach their full potential. (Öğretmen öğrencilerinin tam potansiyeline ulaşmaları için acımasızca zorladı.)
30. The charity organization fundraised relentlessly to help those in need. (Hayırseverlik organizasyonu ihtiyacı olanlara yardım etmek için amansızca bağış topladı.)