Attestant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Attestant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Attestant:

Attestant, “tanıklık eden, onaylayan” anlamına gelir.

1. The manager served as an attestant for the contract. (Yönetici, sözleşmenin tanıklığını yaptı.)
2. The notary acted as an attestant for the legal document. (Noter, yasal belge için tanıklık yaptı.)
3. The witness was called upon to be an attestant in court. (Tanık, mahkemede tanıklık yapmak için çağrıldı.)
4. Her signature served as an attestant of her approval. (İmzası, onayının bir kanıtı olarak hizmet etti.)
5. The bank required an attestant for the loan application. (Banka, kredi başvurusu için tanıklık eden birini istedi.)
6. The accountant acted as an attestant for the company’s financial statements. (Muhasebeci, şirketin mali tabloları için tanıklık yaptı.)
7. The lawyer served as an attestant for the will. (Avukat, vasiyet için tanıklık yaptı.)
8. The witness was not a reliable attestant due to their biased views. (Tanık, önyargılı görüşleri nedeniyle güvenilir bir tanık değildi.)
9. The seller provided an attestant for the authenticity of the artwork. (Satıcı, sanat eserinin gerçekliği için tanıklık eden birini sağladı.)
10. The expert’s report served as an attestant for the validity of the scientific research. (Uzmanın raporu, bilimsel araştırmanın geçerliliği için tanıklık etti.)
11. The witness was asked to be an attestant for the contract’s signing. (Tanık, sözleşmenin imzalanması için tanıklık yapması istendi.)
12. The company required an independent attestant for the audit report. (Şirket, denetim raporu için bağımsız bir tanıklık istedi.)
13. The attestant’s signature was needed for the application to be processed. (Başvurunun işleme konulabilmesi için tanığın imzası gerekiyordu.)
14. The employee’s supervisor served as an attestant for their work experience. (Çalışanın yöneticisi, iş deneyimleri için tanıklık yaptı.)
15. The doctor acted as an attestant for the patient’s medical condition. (Doktor, hastanın tıbbi durumu hakkında tanıklık yaptı.)
16. The notary public served as an official attestant for the marriage certificate. (Noter, evlilik belgesi için resmi bir tanıklık yaptı.)
17. The expert witness was a key attestant in the court case. (Uzman tanık, dava sürecinde önemli bir tanıktı.)
18. The insurance company required an attestant for the accident report. (Sigorta şirketi, kaza raporu için tanıklık eden birini istedi.)
19. The bank’s attorney acted as an attestant for the loan agreement. (Bankanın avukatı, kredi anlaşması için tanıklık yaptı.)
20. The customer provided an attestant for their identity verification. (Müş

ter, kimlik doğrulaması için tanıklık eden birini sağladı.)

These examples demonstrate the various contexts in which the term “attestant” can be used, from legal and financial documents to personal identity verification.