Gumption İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gumption İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gumption Nedir?

Gumption, cesaret, kararlılık, inisiyatif alma ve etkinlik gibi özellikleri ifade eden bir İngilizce terimdir. Kelimenin Türkçe karşılığı “azim” veya “kararlılık” olarak çevrilebilir.

Örnek Cümleler:

  1. She showed a lot of gumption in starting her own business. (Kendi işini kurarak çok kararlı olduğunu gösterdi.)
  2. You need a lot of gumption to climb that mountain. (O dağa tırmanmak için çok cesaretli olman gerekiyor.)
  3. It takes gumption to stand up to a bully. (Zorba birine karşı durmak için cesaret gerekir.)
  4. The gumption of the young activist inspired others to take action. (Genç aktivistin azmi, diğerlerinin harekete geçmesine ilham verdi.)
  5. I admire her gumption and determination to succeed. (Onun başarılı olma kararlılığına ve azmine hayranım.)
  6. It took a lot of gumption for him to ask for a raise. (Maaşına zam istemek için onun azim göstermesi gerekiyordu.)
  7. Without gumption, she would never have accomplished her goals. (Azmi olmasaydı, hiçbir zaman hedeflerini başaramazdı.)
  8. He showed gumption by standing up for what he believed in. (İnandığı şeyler için dik durarak cesaret gösterdi.)
  9. It takes gumption to speak in front of a large crowd. (Büyük bir kalabalığın önünde konuşmak için cesaret gerekir.)
  10. Her gumption helped her overcome many obstacles in life. (Hayatta birçok engeli aşmasına yardımcı olan kararlılığı.)
  11. He lacked the gumption to make a decision on his own. (Kendi başına bir karar vermek için kararlılığı eksikti.)
  12. The gumption of the team led them to victory. (Takımın azmi, onları zaferle sonuçlandırdı.)
  13. She showed a lot of gumption in pursuing her dream career. (Hayalindeki kariyeri takip etmek için çok kararlıydı.)
  14. It takes gumption to admit when you’re wrong. (Yanlış yaptığınızı kabul etmek için cesaret gerekir.)
  15. His gumption and hard work paid off in the end. (Sonunda azmi ve çalışkanlığı meyvesini verdi.)
  16. Without gumption, he never would have overcome his fear of public speaking. (Azmi olmasaydı, hiçbir zaman topluluk önünde konuşma korkusunu yenemezdi.)
  17. She showed gumption by standing up to her boss and demanding better treatment. (Patronuna karşı dik durarak daha iyi muamele isteyen cesur davranışları gösterdi.)
  18. The gumption of the students led to positive changes in the school. (Öğrencilerin cesareti, okuldaki olumlu değişikliklere yol açtı.)
  19. It takes gumption to pursue a career in a competitive field.
  1. He lacked the gumption to try new things and was stuck in his comfort zone. (Yeni şeyler denemek için cesareti yoktu ve konfor alanında takılı kalmıştı.)

Gumption kelimesi, kişinin kararlılık, inisiyatif alma ve cesaret gibi özelliklerini ifade eder. İş, okul, sosyal hayat ve kişisel hedeflerde başarılı olmak için gumption’a ihtiyaç vardır. Gumption, insanların kendine güven duymalarına ve zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olur.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.