Grimly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Grimly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Grimly Nedir?


Grimly, korkutucu veya kasvetli bir şekilde üzgün bir ifade anlamına gelen bir sıfat kelimesidir.

Örnek Cümleler:

  1. The sky looked grimly gray before the storm. (Fırtınadan önce gökyüzü karamsarca gri görünüyordu.)
  2. He looked grimly at his empty bank account. (Boş banka hesabına kasvetli bir şekilde baktı.)
  3. The news of his failure hit him grimly. (Başarısızlık haberi onu kasvetle etkiledi.)
  4. She was grimly determined to finish the race. (Yarışı bitirmeye kasvetle kararlıydı.)
  5. The old mansion stood grimly on the hill. (Eski malikane tehditkâr bir şekilde tepede duruyordu.)
  6. The soldier marched grimly towards the battlefield. (Asker savaş alanına kasvetli bir şekilde yürüdü.)
  7. The teacher’s grimly expression warned the students to behave. (Öğretmenin kasvetli ifadesi öğrencilere davranışlarını düzeltmeleri için uyardı.)
  8. She grimly realized that she had lost her phone. (Telefonunu kaybettiğini kasvetle fark etti.)
  9. The police officer looked grimly at the crime scene. (Polis memuru suç mahalline kasvetle baktı.)
  10. He grimly accepted his punishment for breaking the rules. (Kuralları çiğnemekten dolayı cezasını kasvetle kabul etti.)
  11. The dark clouds hung grimly over the city. (Karanlık bulutlar şehrin üzerinde tehditkâr bir şekilde asılıydı.)
  12. She approached the haunted house grimly. (Perili evin yaklaştı kasvetli bir şekilde.)
  13. The detective studied the evidence grimly. (Dedektif delilleri kasvetle inceledi.)
  14. He grimly predicted that the company would go bankrupt. (Şirketin iflas edeceğini kasvetle tahmin etti.)
  15. The prisoner looked grimly at the life sentence he had received. (Mahkum aldığı ömür boyu hapis cezasına kasvetle baktı.)
  16. The children played in the park, oblivious to the grimly news on TV. (Çocuklar parkta oynarken, televizyonda verilen kasvetli haberlerden habersizdiler.)
  17. She spoke grimly about the state of the world. (Dünya durumu hakkında kasvetle konuştu.)
  18. The coach looked grimly at his team after the loss. (Mağlubiyet sonrası koç takımına kasvetle baktı.)
  19. The broken vase lay on the ground grimly. (Kırık vazo yerde kasvetle duruyordu.)
  20. The man grinned grimly, revealing his yellow teeth. (Adam kasvetle sırıtarak sarı dişlerini gösterdi.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. Fırtınadan önce gökyüzü karamsarca gri görünüyordu.
  2. Boş banka hesabına kasvetli bir şekilde baktı.
  3. Başarısızlık haberi onu kasvetle etkiledi.
  4. Yarışı bitirmeye kasvetle kararlıydı.
  5. Eski malikane tehditkâr bir şekilde tepede duruyordu.
  6. Asker savaş alanına kasvetli bir şekilde yürüdü.
  7. Öğretmenin kasvetli ifadesi öğrencilere davranışlarını düzeltmeleri için uyardı.
  8. Telefonunu kaybettiğini kasvetle fark etti.
  9. Polis memuru suç mahalline kasvetle baktı.
  10. Kuralları çiğnemekten dolayı cezasını kasvetle kabul etti.
  11. Karanlık bulutlar şehrin üzerinde tehditkâr bir şekilde asılıydı.
  12. Perili evin yaklaştı kasvetli bir şekilde.
  13. Dedektif delilleri kasvetle inceledi.
  14. Şirketin iflas edeceğini kasvetle tahmin etti.
  15. Mahkum aldığı ömür boyu hapis cezasına kasvetle baktı.
  16. Çocuklar parkta oynarken, televizyonda verilen kasvetli haberlerden habersizdiler.
  17. Dünya durumu hakkında kasvetle konuştu.
  18. Mağlubiyet sonrası koç takımına kasvetle baktı.
  19. Kırık vazo yerde kasvetle duruyordu.
  20. Adam kasvetle sırıtarak sarı dişlerini gösterdi.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.