Graze İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Graze İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Graze (fiil):

Türkçe karşılığı: Otlatmak

Graze, bir hayvanın ot yemesi için bir alanın üzerinde dolaşması veya bir yüzeyin üstünde hafifçe sürünmesi anlamına gelir.

  1. My neighbor’s cows graze in the field next to my house.
    (Komşumun inekleri evimin yanındaki alanda otlatırlar.)
  2. As I walked through the meadow, I saw a herd of sheep grazing peacefully.
    (Çayırlıkta yürürken, huzurlu bir şekilde otlamakta olan bir koyun sürüsü gördüm.)
  3. The horses grazed on the lush green grass for hours.
    (Atlar saatlerce yeşil ve bereketli otlakta otlatıldı.)
  4. The cows graze on the hillside during the day and return to the barn at night.
    (İnekler gündüzleri yamaçta otlatılır ve gece ahıra geri dönerler.)
  5. In the evening, the sheep are brought back to the farm to graze.
    (Akşamları, koyunlar otlatmak için çiftliğe geri getirilir.)
  6. The goats graze in the fields near the river.
    (Keçiler nehir kenarındaki tarlalarda otlatılır.)
  7. The deer graze on the plants and leaves in the forest.
    (Geyikler ormandaki bitki ve yaprakları otlatır.)
  8. It’s important to let the grass in the field grow long so the cows can graze.
    (İneklerin otlayabilmesi için, tarladaki çimenlerin uzun büyümesine izin vermek önemlidir.)
  9. The farmer grazed his sheep on the hills every day.
    (Çiftçi her gün koyunlarını tepelerde otlatır.)
  10. The cows grazed on the hillside, enjoying the beautiful view.
    (İnekler manzaranın keyfini çıkararak yamaçta otlatıldı.)
  11. The sheep grazed in the meadow while the shepherd watched them.
    (Çoban onları izlerken, koyunlar çayırlıkta otlatıldı.)
  12. We saw a group of kangaroos grazing on the grass near the river.
    (Nehir yakınlarındaki çimenlerde otlayan kanguruların bir grubunu gördük.)
  13. The horses grazed in the pasture as the sun began to set.
    (Güneş batarken, atlar meralarda otlatıldı.)
  14. The cows grazed contentedly in the meadow, unaware of the approaching storm.
    (Fırtınanın yaklaşmasından habersiz olan inekler, çayırlıkta mutlu bir şekilde otlatıldı.)
  15. During the summer months, the goats are allowed to graze on the mountain slopes.
    (Yaz aylarında, keçilere dağ yamaçlar
  1. The park is a great place for people to picnic while watching the horses graze in the nearby fields.
    (Park, insanların piknik yaparken yakındaki tarlalarda otlayan atları izleyebileceği harika bir yerdir.)
  2. The farmer moved the sheep to a different field to graze on fresh grass.
    (Çiftçi koyunları taze çimlerde otlatmak için farklı bir tarlaya taşıdı.)
  3. The cows grazed on the hillside, their bells ringing softly in the breeze.
    (İnekler yavaş yavaş çanları çalarken yamaçta otlatıldı.)
  4. The shepherd used his dog to herd the sheep into the fenced area to graze.
    (Çoban, koyunları otlatmak için köpeğini çitle çevrili alana yöneltti.)
  5. The horses were allowed to graze freely in the open field, enjoying their freedom.
    (Atlar özgürlüklerinin tadını çıkararak açık alanda özgürce otlatıldılar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.