Assiduous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Assiduous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Assiduous Kelimesinin Türkçe Anlamı:

Assiduous kelimesi, sürekli ve düzenli bir şekilde çalışan, gayretli ve özenli olan kişiler veya çalışmaları ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. John is an assiduous worker and always completes his tasks on time. (John sürekli çalışan bir işçi ve her zaman görevlerini zamanında tamamlar.)
2. She was assiduous in her studies and was rewarded with excellent grades. (O, çalışmalarında gayretliydi ve mükemmel notlarla ödüllendirildi.)
3. The company’s success can be attributed to the assiduous efforts of its employees. (Şirketin başarısı, çalışanlarının sürekli çabalarına atfedilebilir.)
4. It takes an assiduous approach to master a new language. (Yeni bir dil öğrenmek için sürekli bir çaba gereklidir.)
5. The students who are assiduous in their studies tend to perform better on exams. (Çalışmalarında gayretli olan öğrenciler, genellikle sınavlarda daha iyi performans gösterirler.)
6. The gardener was assiduous in tending to the plants in the garden. (Bahçedeki bitkilere özen gösteren bahçıvan sürekli çalışıyordu.)
7. The chef was assiduous in preparing the perfect dish. (Mükemmel yemeği hazırlamak için şef sürekli çalıştı.)
8. She has been assiduous in her pursuit of a career in medicine. (Tıp alanında kariyer yapmak için sürekli çaba sarf etti.)
9. The author’s assiduous research paid off in the quality of his book. (Yazarın gayretli araştırmaları, kitabının kalitesine yansıdı.)
10. The assiduous student always takes notes in class. (Gayretli öğrenci her zaman derste notlar alır.)
11. The company’s assiduous attention to detail is what sets it apart from its competitors. (Şirketin detaylara gösterdiği özen, onu rakiplerinden ayıran şeydir.)
12. The coach’s assiduous training paid off in the team’s success. (Antrenörün sürekli eğitimi, takımın başarısına katkıda bulundu.)
13. The writer was assiduous in researching the historical context of his novel. (Yazar, romanının tarihi bağlamını araştırmakta özen gösterdi.)
14. The team’s assiduous planning led to a successful project completion. (Takımın özenli planlaması, başarılı bir proje tamamlamasına yol açtı.)
15. The artist was assiduous in perfecting her craft. (Sanatçı, zanaatını mükemmelleştirmekte özenliydi.)
16. The lawyer was assiduous in preparing her case for court. (Avukat, mahkeme için davasını hazırlarken gayretliydi.)
17. The company’s assiduous commitment to sustainability is commendable. (Şirk

etmesiyle sürdürülebilirlik konusundaki özeni takdire şayandır.)
18. The team’s assiduous efforts resulted in a successful fundraising campaign. (Takımın sürekli çabaları, başarılı bir bağış kampanyasına yol açtı.)

  1. The student’s assiduous practice paid off with a flawless piano performance. (Öğrencinin sürekli çalışması, kusursuz bir piyano performansı ile sonuçlandı.)
  2. The company’s assiduous customer service is one of the reasons for its loyal customer base. (Şirketin özenli müşteri hizmetleri, sadık müşteri tabanının nedenlerinden biridir.)

Türkçe Karşılıkları ile Birlikte Örnek Cümleler:

1. John is an assiduous worker and always completes his tasks on time. (John sürekli çalışan bir işçi ve her zaman görevlerini zamanında tamamlar.)
2. She was assiduous in her studies and was rewarded with excellent grades. (O, çalışmalarında gayretliydi ve mükemmel notlarla ödüllendirildi.)
3. Şirketin başarısı, çalışanlarının sürekli çabalarına atfedilebilir.
4. Yeni bir dil öğrenmek için sürekli bir çaba gereklidir.
5. Çalışmalarında gayretli olan öğrenciler, genellikle sınavlarda daha iyi performans gösterirler.
6. Bahçedeki bitkilere özen gösteren bahçıvan sürekli çalışıyordu.
7. Mükemmel yemeği hazırlamak için şef sürekli çalıştı.
8. Tıp alanında kariyer yapmak için sürekli çaba sarf etti.
9. Yazarın gayretli araştırmaları, kitabının kalitesine yansıdı.
10. Gayretli öğrenci her zaman derste notlar alır.
11. Şirketin detaylara gösterdiği özen, onu rakiplerinden ayıran şeydir.
12. Antrenörün sürekli eğitimi, takımın başarısına katkıda bulundu.
13. Yazar, romanının tarihi bağlamını araştırmakta özen gösterdi.
14. Takımın özenli planlaması, başarılı bir proje tamamlamasına yol açtı.
15. Sanatçı, zanaatını mükemmelleştirmekte özenliydi.
16. Avukat, mahkeme için davasını hazırlarken gayretliydi.
17. Şirketin sürdürülebilirlik konusundaki özeni takdire şayandır.
18. Takımın sürekli çabaları, başarılı bir bağış kampanyasına yol açtı.
19. Öğrencinin sürekli çalışması, kusursuz bir piyano performansı ile sonuçlandı.
20. Şirketin özenli müşteri hizmetleri, sadık müşteri tabanının

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.