Gravy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gravy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gravy Nedir?

Gravy, pişirilmiş et veya sebzelerin suyu ve kavrulmuş un, tereyağı veya kremayla yapılan lezzetli bir sos veya sulu yemek çeşididir.

Örnek Cümleler:

  1. I love pouring gravy all over my mashed potatoes. (Püre patatesimin üstüne gravy dökmeyi seviyorum.)
  2. The turkey was delicious with the rich gravy poured over it. (Hindi, üzerine dökülen lezzetli gravy ile harikaydı.)
  3. Can you pass me the gravy boat, please? (Bana lütfen gravy kabını uzatabilir misin?)
  4. Gravy is an essential part of the Thanksgiving dinner. (Gravy, Şükran Günü yemeğinin vazgeçilmez bir parçasıdır.)
  5. My grandma makes the best gravy I’ve ever tasted. (Büyükannem, şimdiye kadar tattığım en iyi gravyi yapıyor.)
  6. The roast beef was dry, but the gravy saved it. (Kızartılmış biftek kuruydu ama gravy onu kurtardı.)
  7. I can’t eat my biscuits without gravy. (Bisküvilerimi gravy olmadan yiyemem.)
  8. He poured gravy over the meatloaf before serving it. (Servis yapmadan önce köfteye gravy döktü.)
  9. The gravy boat was filled to the brim with savory sauce. (Gravy kabı tuzlu sosla doluydu.)
  10. I like my gravy to be thick and creamy. (Gravyimi kalın ve kremsi seviyorum.)
  11. The secret to a good gravy is to use the drippings from the meat. (İyi bir gravy’nin sırrı, etten akan yağı kullanmaktır.)
  12. She made a vegetarian gravy with mushrooms and onions. (Mantar ve soğanla vejetaryen bir gravy hazırladı.)
  13. The chef used a roux to thicken the gravy. (Şef, gravyi kalınlaştırmak için roux kullandı.)
  14. I always ask for extra gravy at KFC. (KFC’de her zaman ekstra gravy istiyorum.)
  15. The roasted potatoes were perfect with a dollop of gravy on top. (Kızarmış patatesler, üzerinde bir kaşık gravy ile mükemmeldi.)
  16. Gravy is not healthy, but it sure is tasty. (Gravy sağlıklı değildir ama gerçekten lezzetlidir.)
  17. The waitress brought a pitcher of gravy to the table. (Garson, masaya bir sürahi gravy getirdi.)
  18. The gravy had a rich, meaty flavor that complemented the roast chicken. (Gravy, kızarmış tavuğu tamamlayan zengin, etli bir tada sahipti.)
  19. The cat licked up the spilled gravy from the kitchen floor. (Kedi, mutfak zemininden dökülen gravyi yaladı.)
  20. I’m sorry, we’re all out of gravy. (Üzgünüm, gravyimiz tamamen tükendi.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Püre patatesimin üstüne gravy dökmeyi seviyorum.

  2. Hindi, üzerine dökülen lezzetli gravy ile harikaydı.

  3. Bana lütfen gravy kabını uzatabilir misin?

  4. Gravy, Şükran Günü yemeğinin vazgeçilmez bir parçasıdır.

  5. Büyükannem, şimdiye kadar tattığım en iyi gravyi yapıyor.

  6. Kızartılmış biftek kuruydu ama gravy onu kurtardı.

  7. Bisküvilerimi gravy olmadan yiyemem.

  8. Servis yapmadan önce köfteye gravy döktü.

  9. Gravy kabı tuzlu sosla doluydu.

  10. Gravyimi kalın ve kremsi seviyorum.

  11. İyi bir gravy’nin sırrı, etten akan yağı kullanmaktır.

  12. Mantar ve soğanla vejetaryen bir gravy hazırladı.

  13. Şef, gravyi kalınlaştırmak için roux kullandı.

  14. KFC’de her zaman ekstra gravy istiyorum.

  15. Kızarmış patatesler, üzerinde bir kaşık gravy ile mükemmeldi.

  16. Gravy sağlıklı değildir ama gerçekten lezzetlidir.

  17. Garson, masaya bir sürahi gravy getirdi.

  18. Gravy, kızarmış tavuğu tamamlayan zengin, etli bir tada sahipti.

  19. Kedi, mutfak zemininden dökülen gravyi yaladı.

  20. Üzgünüm, gravyimiz tamamen tükendi.

  21. Gravy: Sos

  22. Gravy: Sos

  23. Gravy boat: Gravy kabı

  24. Gravy: Sos

  25. Gravy: Sos

  26. Gravy: Sos

  27. Gravy: Sos

  28. Gravy: Sos

  29. Gravy boat: Gravy kabı

  30. Gravy: Sos

  31. Drippings: Sızıntılar, gravy: Sos

  32. Gravy: Sos

  33. Roux: Roux, gravy: Sos

  34. Gravy: Sos

  35. Dollop: Kaşık dolusu, gravy: Sos

  36. Gravy: Sos

  37. Pitcher: Sürahi, gravy: Sos

  38. Gravy: Sos

  39. Spilled: Dökülen, gravy: Sos

  40. Gravy: Sos

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.