Asset İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Asset İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Asset

Asset, Türkçe anlamı varlık ya da mal varlığı olan şeylerdir. Bir varlığın, bir firmanın veya bir kişinin sahip olduğu tüm maddi ve maddi olmayan varlıkların toplamına verilen isimdir.

  1. The company’s assets include several factories and a fleet of trucks. (Şirketin varlıkları arasında birkaç fabrika ve bir kamyon filosu bulunuyor.)
  2. Real estate is considered a valuable asset. (Gayrimenkul değerli bir varlık olarak kabul edilir.)
  3. He has a large asset portfolio that includes stocks, bonds, and real estate. (O, hisse senetleri, tahviller ve gayrimenkulleri içeren büyük bir varlık portföyüne sahip.)
  4. Her intelligence is her greatest asset. (Onun zekası en büyük varlığıdır.)
  5. The company needs to protect its assets from theft and damage. (Şirket, varlıklarını hırsızlık ve hasardan korumalıdır.)
  6. The company is looking to acquire more assets in the technology sector. (Şirket, teknoloji sektöründe daha fazla varlık edinmeyi hedefliyor.)
  7. The athlete’s speed and agility are his greatest assets on the field. (Sporcu, sahada en büyük varlıkları olan hız ve çevikliğe sahiptir.)
  8. The company’s most valuable asset is its intellectual property. (Şirketin en değerli varlığı fikri mülkiyetidir.)
  9. She used her creativity as an asset in her job interview. (İş görüşmesinde yaratıcılığını bir varlık olarak kullandı.)
  10. The organization’s assets are listed in its financial statements. (Organizasyonun varlıkları mali tablolarında listelenir.)
  11. The company’s assets were frozen by the government due to legal issues. (Hukuki sorunlardan dolayı şirketin varlıkları hükümet tarafından donduruldu.)
  12. Education is an asset that can never be taken away. (Eğitim, asla alınamayacak bir varlıktır.)
  13. The company invested in new assets to expand its operations. (Şirket, operasyonlarını genişletmek için yeni varlıklara yatırım yaptı.)
  14. Her kindness and empathy are her greatest assets as a nurse. (O, hemşire olarak en büyük varlıkları olan iyilik ve empatiye sahiptir.)
  15. The company’s assets are insured against natural disasters. (Şirketin varlıkları doğal afetlere karşı sigortalıdır.)
  16. The athlete’s mental toughness is an asset that sets him apart from others. (Sporcunun zihinsel dayanıklılığı, onu diğerlerinden ayıran bir varlık.)
  17. The company’s assets have been appreciating in value over the years. (Şirketin varlıkları yıllar boyunca değer kazanıyor.)
  18. Her language skills are a valuable asset in her international job. (Dil beceriler

i, uluslararası işinde değerli bir varlık.)
19. The company is liquidating some of its assets to pay off its debts. (Şirket, borçlarını ödemek için bazı varlıklarını likide ediyor.)

  1. The artist’s creativity and talent are his greatest assets in his profession. (Sanatçının yaratıcılığı ve yeteneği, mesleğindeki en büyük varlıklarıdır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.