Gossip İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gossip İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gossip İle İlgili Cümleler

Gossip: Dedikodu

  1. I heard a gossip about our boss’s upcoming promotion. (Patronumuzun yakında terfi alacağına dair bir dedikodu duydum.)
  2. Gossiping about someone is not a nice thing to do. (Birinin hakkında dedikodu yapmak güzel bir şey değil.)
  3. She always spreads gossips around the office. (O, ofiste sürekli dedikodu yayıyor.)
  4. Don’t believe every gossip you hear. (Duyduğun her dedikoduya inanma.)
  5. I hate it when people spread false gossips about me. (İnsanlar benim hakkımda yanlış dedikodular yaydığında hoşlanmam.)
  6. Gossiping can ruin someone’s reputation. (Dedikodu yapmak birinin reputasyonunu bozabilir.)
  7. He was the topic of the gossip for weeks. (Haftalar boyunca o, dedikodunun konusu oldu.)
  8. I don’t want to be a part of this gossip circle. (Bu dedikodu çemberinin bir parçası olmak istemiyorum.)
  9. The gossip mill never stops in this town. (Bu şehirde dedikodu hiç durmaz.)
  10. Gossiping is a sign of insecurity. (Dedikodu yapmak güvensizlik belirtisidir.)
  11. She was upset when she found out that people were spreading gossip about her. (Kendisi hakkında dedikodu yayıldığını öğrendiğinde üzüldü.)
  12. I don’t want to participate in this gossip fest. (Bu dedikodu şenliğine katılmak istemiyorum.)
  13. Gossiping is a waste of time. (Dedikodu yapmak zaman kaybıdır.)
  14. I try to stay away from people who like to gossip. (Dedikodu yapmayı seven insanlardan uzak durmaya çalışırım.)
  15. The gossip was about her love life. (Dedikodu, onun aşk hayatı hakkındaydı.)
  16. Gossiping can be hurtful to others. (Dedikodu yapmak başkalarına zarar verebilir.)
  17. She loves to gossip, but doesn’t like it when others do the same about her. (Dedikodu yapmaktan hoşlanır, ancak kendisi hakkında yapılan dedikodulardan hoşlanmaz.)
  18. The gossip was completely untrue. (Dedikodu tamamen yanlıştı.)
  19. I don’t want to be the subject of gossip. (Dedikodunun konusu olmak istemiyorum.)
  20. Gossiping is not a healthy habit. (Dedikodu yapmak sağlıklı bir alışkanlık değildir.)
  1. She regretted spreading the gossip about her co-worker. (İş arkadaşı hakkındaki dedikoduyu yaydığına pişman oldu.)
  2. Gossiping can create a toxic work environment. (Dedikodu yapmak toksik bir iş ortamı yaratabilir.)
  3. The gossip was so ridiculous that no one believed it. (Dedikodu o kadar saçmaydı ki kimse inanmadı.)
  4. I don’t want to be associated with gossipers. (Dedikodu yapanlarla anılmak istemiyorum.)
  5. Gossiping is a form of bullying. (Dedikodu yapmak bir tür zorbalıktır.)
  6. The gossip caused a lot of drama in the office. (Dedikodu, ofiste birçok drama yarattı.)
  7. I always try to avoid participating in gossip. (Dedikoduya katılmaktan her zaman kaçınmaya çalışırım.)
  8. Gossiping is a sign of immaturity. (Dedikodu yapmak olgunluk belirtisi değildir.)
  9. The gossip was started by a jealous colleague. (Dedikodu, kıskanç bir iş arkadaşı tarafından başlatıldı.)
  10. Gossiping can damage relationships. (Dedikodu yapmak ilişkileri bozabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.