Godless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Godless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Godless

Türkçe anlamı: Tanrısız, dinsiz, ilahisiz

1. Godless people don’t believe in any deity. (Tanrısız insanlar hiçbir ilaha inanmazlar.)
2. The town was filled with godless individuals. (Kasaba, ilahisiz insanlarla doluydu.)
3. The godless man rejected all religions. (Tanrısız adam, tüm dinleri reddetti.)
4. Some people consider atheism as a godless ideology. (Bazı insanlar ateizmi bir ilahisiz ideoloji olarak düşünürler.)
5. He was raised in a godless household. (O, ilahisiz bir evde büyüdü.)
6. The movie portrayed a godless world. (Film, bir ilahisiz dünyayı tasvir etti.)
7. She thought of herself as a godless individual. (Kendisini bir ilahisiz birey olarak düşündü.)
8. Many people see science as a godless pursuit. (Birçok insan, bilimi ilahisiz bir uğraş olarak görür.)
9. The godless society rejected all forms of organized religion. (Ilahisiz toplum, örgütlü tüm din biçimlerini reddetti.)
10. The godless philosopher argued that morality doesn’t come from religion. (Ilahisiz filozof, ahlakın dinlerden gelmediğini savundu.)
11. The book explores the idea of a godless universe. (Kitap, ilahisiz bir evren fikrini araştırıyor.)
12. Many people believe that a godless society would be morally bankrupt. (Birçok insan, ilahisiz bir toplumun ahlaken iflas etmiş olacağına inanıyor.)
13. The artist’s work was criticized for its godless themes. (Sanatçının çalışması, ilahisiz temaları nedeniyle eleştirildi.)
14. He was ostracized from his community for his godless beliefs. (O, ilahisiz inançları nedeniyle toplumundan dışlanmıştı.)
15. The politician accused his opponent of being godless. (Politikacı, rakibinin ilahisiz olduğunu suçladı.)
16. The godless author wrote about the human condition without reference to any divine power. (Ilahisiz yazar, herhangi bir ilahi güce referans vermeden insan koş

ulluğunu yazdı.)
17. Some people see a godless world as bleak and hopeless. (Bazı insanlar, ilahisiz bir dünyayı kasvetli ve umutsuz olarak görürler.)

18. The godless worldview rejects the idea of an afterlife. (Ilahisiz dünya görüşü, bir öte yaşam fikrini reddeder.)
19. The preacher warned his congregation about the dangers of living in a godless society. (Vaiz, cemaatini ilahisiz bir toplumda yaşamanın tehlikeleri konusunda uyardı.)
20. The novel tells the story of a godless protagonist searching for meaning in a world without religion. (Roman, din olmayan bir dünyada anlam arayan bir ilahisiz kahramanın hikayesini anlatıyor.)