Applaude-Applaud İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Applaud
Türkçe Anlamı: Alkışlamak, takdir etmek.
- I applaud your efforts to learn a new language. (Senin yeni bir dil öğrenme çabanı alkışlıyorum.)
- The audience gave a standing ovation to the performers. (Izleyiciler performansı alkışlayarak ayakta kaldı.)
- The judges applauded the winner of the singing competition. (Jüri şarkı yarışmasının kazananını alkışladı.)
- The teacher applauded the student’s well-written essay. (Öğretmen öğrencinin iyi yazılmış denemesini takdir etti.)
- The fans applauded the team’s victory. (Taraftarlar takımın zaferini alkışladı.)
- We should applaud the scientists who discovered the vaccine. (Aşıyı bulan bilim insanlarını alkışlamalıyız.)
- The mayor applauded the volunteers for their hard work. (Belediye başkanı gönüllülerin zorlu çalışmalarını takdir etti.)
- The boss applauded the employee’s excellent performance. (Patron çalışanın mükemmel performansını alkışladı.)
- The hostess applauded the guest speaker for her inspiring speech. (Evin sahibesi konuk konuşmacıyı etkileyici konuşması için alkışladı.)
- The audience applauded the movie’s gripping storyline. (Izleyiciler filmin sürükleyici hikayesini alkışladı.)
- The audience applauded the magician’s impressive tricks. (Izleyiciler sihirbazın etkileyici numaralarını alkışladı.)
- The crowd applauded the athlete’s record-breaking performance. (Kalabalık sporcu’nun rekor kıran performansını alkışladı.)
- The employees applauded their colleague’s promotion. (Çalışanlar meslektaşlarının terfisini alkışladı.)
- The students applauded the guest lecturer for his informative talk. (Öğrenciler konuk öğretmenin bilgilendirici konuşmasını alkışladı.)
- The parents applauded their child’s academic achievements. (Ebeveynler çocuklarının akademik başarılarını alkışladı.)
- The audience applauded the orchestra’s beautiful music. (Izleyiciler orkestranın güzel müziğini alkışladı.)
- The audience applauded the comedian’s hilarious jokes. (Izleyiciler komedyenin komik şakalarını alkışladı.)
- The judges applauded the dancer’s graceful movements. (Jüri dansçının zarif hareketlerini alkışladı.)
- The audience applauded the speaker’s passionate speech. (Izleyiciler konuşmacının tutkulu konuşmasını alkışladı.)
- The spectators applauded the acrobat’s daring performance. (Seyirciler akrobatın cesur performansını alkışladı.)
Türkçe Karşılığı: takdir etmek, alkışlamak.
- The teacher asked the class to applaud their classmate for his bravery. (Öğretmen cesaretinden dolayı sınıf arkadaşlarını alkışlamalarını istedi.)
- The audience applauded the charity organization for their noble cause. (Izleyiciler yardım kuruluşunu nedenleri için alkışladı.)
- The fans applauded the musician for his soulful performance. (Hayranlar müzisyenin ruh dolu performansını alkışladı.)
- The audience applauded the actor’s flawless acting skills. (Izleyiciler oyuncunun kusursuz oyunculuk becerilerini alkışladı.)
- The guests applauded the chef for the delicious food. (Misafirler şefin lezzetli yemekleri için alkışladı.)
- The audience applauded the poet for his moving poetry. (Izleyiciler şairin dokunaklı şiirleri için alkışladı.)
- The crowd applauded the firefighter for his bravery. (Kalabalık itfaiyecinin cesaretinden dolayı alkışladı.)
- The audience applauded the artist for his stunning artwork. (Izleyiciler sanatçının şaşırtıcı eseri için alkışladı.)
- The jury applauded the lawyer for his convincing arguments. (Jüri avukatın ikna edici argümanları için alkışladı.)
- The audience applauded the singer for her beautiful voice. (Izleyiciler şarkıcının güzel sesi için alkışladı.)
- The crowd applauded the athlete for his sportsmanship. (Kalabalık sporcu’nun centilmenliği için alkışladı.)
- The audience applauded the author for her best-selling book. (Izleyiciler yazarın en çok satan kitabı için alkışladı.)
- The congregation applauded the pastor for his inspiring sermon. (Cemaat vaizin ilham verici vaazı için alkışladı.)
- The audience applauded the dancers for their synchronized moves. (Izleyiciler dansçıların senkronize hareketleri için alkışladı.)
- The spectators applauded the driver for his skillful maneuvering. (Seyirciler sürücünün becerikli manevraları için alkışladı.)
- The audience applauded the magician for his mind-bending illusions. (Izleyiciler sihirbazın zihin bükücü illüzyonları için alkışladı.)
- The audience applauded the play’s director for his creative vision. (Izleyiciler oyunun yönetmeninin yaratıcı vizyonu için alkışladı.)
- The audience applauded the politician for his inspiring speech. (Izleyiciler siyasetçinin ilham verici konuşması için alkışladı.)
- The audience applauded the fashion designer for her innovative designs. (Izleyiciler moda tasarımcısının yenilikçi tasarımları için alkışladı.)
- The audience applauded the scientist for her groundbreaking research. (Izleyiciler bilim insanının çığır açan araştırmaları için alkışladı.)
Hemen Yorum Yaz