Applaude-Applaud İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Applaude-Applaud İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Applaud

Türkçe Anlamı: Alkışlamak, takdir etmek.

  1. I applaud your efforts to learn a new language. (Senin yeni bir dil öğrenme çabanı alkışlıyorum.)
  2. The audience gave a standing ovation to the performers. (Izleyiciler performansı alkışlayarak ayakta kaldı.)
  3. The judges applauded the winner of the singing competition. (Jüri şarkı yarışmasının kazananını alkışladı.)
  4. The teacher applauded the student’s well-written essay. (Öğretmen öğrencinin iyi yazılmış denemesini takdir etti.)
  5. The fans applauded the team’s victory. (Taraftarlar takımın zaferini alkışladı.)
  6. We should applaud the scientists who discovered the vaccine. (Aşıyı bulan bilim insanlarını alkışlamalıyız.)
  7. The mayor applauded the volunteers for their hard work. (Belediye başkanı gönüllülerin zorlu çalışmalarını takdir etti.)
  8. The boss applauded the employee’s excellent performance. (Patron çalışanın mükemmel performansını alkışladı.)
  9. The hostess applauded the guest speaker for her inspiring speech. (Evin sahibesi konuk konuşmacıyı etkileyici konuşması için alkışladı.)
  10. The audience applauded the movie’s gripping storyline. (Izleyiciler filmin sürükleyici hikayesini alkışladı.)
  11. The audience applauded the magician’s impressive tricks. (Izleyiciler sihirbazın etkileyici numaralarını alkışladı.)
  12. The crowd applauded the athlete’s record-breaking performance. (Kalabalık sporcu’nun rekor kıran performansını alkışladı.)
  13. The employees applauded their colleague’s promotion. (Çalışanlar meslektaşlarının terfisini alkışladı.)
  14. The students applauded the guest lecturer for his informative talk. (Öğrenciler konuk öğretmenin bilgilendirici konuşmasını alkışladı.)
  15. The parents applauded their child’s academic achievements. (Ebeveynler çocuklarının akademik başarılarını alkışladı.)
  16. The audience applauded the orchestra’s beautiful music. (Izleyiciler orkestranın güzel müziğini alkışladı.)
  17. The audience applauded the comedian’s hilarious jokes. (Izleyiciler komedyenin komik şakalarını alkışladı.)
  18. The judges applauded the dancer’s graceful movements. (Jüri dansçının zarif hareketlerini alkışladı.)
  19. The audience applauded the speaker’s passionate speech. (Izleyiciler konuşmacının tutkulu konuşmasını alkışladı.)
  20. The spectators applauded the acrobat’s daring performance. (Seyirciler akrobatın cesur performansını alkışladı.)

Türkçe Karşılığı: takdir etmek, alkışlamak.

  1. The teacher asked the class to applaud their classmate for his bravery. (Öğretmen cesaretinden dolayı sınıf arkadaşlarını alkışlamalarını istedi.)
  2. The audience applauded the charity organization for their noble cause. (Izleyiciler yardım kuruluşunu nedenleri için alkışladı.)
  3. The fans applauded the musician for his soulful performance. (Hayranlar müzisyenin ruh dolu performansını alkışladı.)
  4. The audience applauded the actor’s flawless acting skills. (Izleyiciler oyuncunun kusursuz oyunculuk becerilerini alkışladı.)
  5. The guests applauded the chef for the delicious food. (Misafirler şefin lezzetli yemekleri için alkışladı.)
  6. The audience applauded the poet for his moving poetry. (Izleyiciler şairin dokunaklı şiirleri için alkışladı.)
  7. The crowd applauded the firefighter for his bravery. (Kalabalık itfaiyecinin cesaretinden dolayı alkışladı.)
  8. The audience applauded the artist for his stunning artwork. (Izleyiciler sanatçının şaşırtıcı eseri için alkışladı.)
  9. The jury applauded the lawyer for his convincing arguments. (Jüri avukatın ikna edici argümanları için alkışladı.)
  10. The audience applauded the singer for her beautiful voice. (Izleyiciler şarkıcının güzel sesi için alkışladı.)
  11. The crowd applauded the athlete for his sportsmanship. (Kalabalık sporcu’nun centilmenliği için alkışladı.)
  12. The audience applauded the author for her best-selling book. (Izleyiciler yazarın en çok satan kitabı için alkışladı.)
  13. The congregation applauded the pastor for his inspiring sermon. (Cemaat vaizin ilham verici vaazı için alkışladı.)
  14. The audience applauded the dancers for their synchronized moves. (Izleyiciler dansçıların senkronize hareketleri için alkışladı.)
  15. The spectators applauded the driver for his skillful maneuvering. (Seyirciler sürücünün becerikli manevraları için alkışladı.)
  16. The audience applauded the magician for his mind-bending illusions. (Izleyiciler sihirbazın zihin bükücü illüzyonları için alkışladı.)
  17. The audience applauded the play’s director for his creative vision. (Izleyiciler oyunun yönetmeninin yaratıcı vizyonu için alkışladı.)
  18. The audience applauded the politician for his inspiring speech. (Izleyiciler siyasetçinin ilham verici konuşması için alkışladı.)
  19. The audience applauded the fashion designer for her innovative designs. (Izleyiciler moda tasarımcısının yenilikçi tasarımları için alkışladı.)
  20. The audience applauded the scientist for her groundbreaking research. (Izleyiciler bilim insanının çığır açan araştırmaları için alkışladı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.