Go İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Go İle İlgili Cümleler
Anlam: gitmek, hareket etmek
- I go to school every day. (Her gün okula giderim.)
- She is going to the store. (O, mağazaya gidiyor.)
- He went to the park with his friends. (Arkadaşlarıyla birlikte parka gitti.)
- They are going on a trip to Europe. (Avrupa’ya geziye gidiyorlar.)
- The train goes through the tunnel. (Tren tünelden geçer.)
- The bird went flying in the sky. (Kuş gökyüzünde uçarak gitti.)
- We are going to have dinner at the restaurant. (Restoranda akşam yemeği yiyeceğiz.)
- I have to go to the post office to mail a letter. (Bir mektup göndermek için postaneye gitmem gerekiyor.)
- The car goes very fast on the highway. (Araç otoyolda çok hızlı gider.)
- She is going to the gym to work out. (Spor salonuna giderek çalışmaya başlayacak.)
- He goes for a walk every morning. (Her sabah yürüyüşe çıkar.)
- The boat is going down the river. (Tekne nehir boyunca ilerliyor.)
- They are going to the beach to swim. (Yüzmek için plaja gidiyorlar.)
- I need to go to the bank to deposit some money. (Bazı paraları yatırmak için bankaya gitmem gerekiyor.)
- The sun goes down in the evening. (Güneş akşam saatlerinde batıyor.)
- We go to the movies on the weekends. (Hafta sonları sinemaya gideriz.)
- The bus goes to the airport every hour. (Otobüs her saatte bir havaalanına gider.)
- She is going to the party with her friends. (Arkadaşlarıyla birlikte partiye gidiyor.)
- He goes to the library to study. (Ders çalışmak için kütüphaneye gider.)
- The dog goes after the ball. (Köpek topun peşinden gider.)
Anlam: yapmak, icra etmek
- I have to go do my homework now. (Şimdi ödevimi yapmaya gitmeliyim.)
- She is going to do some shopping at the mall. (Avm’de alışveriş yapacak.)
- He did a great job on the project. (Proje üzerinde harika bir iş çıkardı.)
- They are going to do some sightseeing in the city. (Şehirde biraz gezi yapacaklar.)
- The doctor did a thorough examination. (Doktor detaylı bir muayene yaptı.)
- We have to do something to solve this problem. (Bu sorunu çözmek için bir şeyler yapmamız gerekiyor.)
- I’m going to do some baking this afternoon. (Bu öğleden sonra biraz pişirme yapacağım.)
- She did an amazing job on the painting. (Resim üzerinde harika bir iş çıkardı.)
- He is doing his best to learn a new language. (Yeni bir dil öğrenmek için elinden gelenin en iyisini yapıyor.)
- They did a lot of work to prepare for the presentation. (Sunum için hazırlık yapmak için çok çalıştılar.)
- We have to do some cleaning before the guests arrive. (Misafirler gelmeden önce biraz temizlik yapmamız gerekiyor.)
- I’m going to do some gardening in the backyard. (Arka bahçede biraz bahçe işleri yapacağım.)
- She did a great job organizing the event. (Etkinliği organize etmek konusunda harika bir iş çıkardı.)
- He is doing some repairs on the car. (Arabayı tamir etmekle meşgul.)
- They are doing research for their thesis. (Tezleri için araştırma yapıyorlar.)
- We have to do some shopping for the party. (Parti için alışveriş yapmamız gerekiyor.)
- I’m going to do some cooking for dinner tonight. (Bu gece yemeği için biraz yemek pişireceğim.)
- She did a great job training the new employees. (Yeni çalışanları eğitmek konusunda harika bir iş çıkardı.)
- He is doing some painting in his spare time. (Boş zamanlarında resim yapıyor.)
- They are doing a charity event to raise money for a good cause. (İyi bir amaç için para toplamak için bir yardım etkinliği yapıyorlar.)
Hemen Yorum Yaz