Rapid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Rapid İle İlgili Cümleler
Anlam: Hızlı, çabuk, süratli
- I need to make a rapid decision. (Hızlı bir karar vermem gerekiyor.)
- The train was moving at a rapid speed. (Tren hızlı bir hızla hareket ediyordu.)
- The company is experiencing rapid growth. (Şirket hızlı bir büyüme yaşıyor.)
- She spoke in a rapid manner. (Hızlı bir şekilde konuştu.)
- The car made a rapid turn. (Araba hızlı bir dönüş yaptı.)
- The athlete ran at a rapid pace. (Sporcu hızlı bir tempoda koştu.)
- The project is progressing at a rapid rate. (Proje hızlı bir hızda ilerliyor.)
- The plane made a rapid descent. (Uçak hızlı bir iniş yaptı.)
- He made rapid progress in learning the language. (Dili öğrenmede hızlı ilerleme kaydetti.)
- The city is undergoing rapid changes. (Şehir hızlı değişimler yaşıyor.)
- The machine can make rapid calculations. (Makine hızlı hesaplamalar yapabilir.)
- The company needs to respond in a rapid manner to market changes. (Şirket piyasa değişikliklerine hızlı bir şekilde yanıt vermelidir.)
- The storm caused rapid flooding. (Fırtına hızlı bir şekilde sel oluşmasına neden oldu.)
- She made a rapid recovery from her illness. (Hastalığından hızlı bir şekilde iyileşti.)
- The game requires rapid reflexes. (Oyun hızlı refleksler gerektirir.)
- The construction of the building was completed at a rapid pace. (Bina inşaatı hızlı bir hızda tamamlandı.)
- The disease can spread at a rapid rate. (Hastalık hızlı bir hızda yayılabilir.)
- The company needs to take rapid action to resolve the issue. (Şirket sorunu çözmek için hızlı bir şekilde harekete geçmelidir.)
- The car accelerated at a rapid speed. (Araba hızlı bir hızla hızlandı.)
- The team made a rapid comeback in the second half. (Takım ikinci yarıda hızlı bir geri dönüş yaptı.)
- The company’s new product has been met with rapid success. (Şirketin yeni ürünü hızlı bir başarıyla karşılandı.)
- The emergency response team acted with rapid efficiency. (Acil müdahale ekibi hızlı bir verimlilikle hareket etti.)
- The fire spread at a rapid pace. (Yangın hızlı bir hızda yayıldı.)
- The medicine has a rapid effect on reducing pain. (İlaç ağrıyı azaltmada hızlı bir etkiye sahiptir.)
- The computer can perform rapid data processing. (Bilgisayar hızlı bir veri işleme yapabilir.)
- The company implemented rapid changes to stay competitive. (Şirket rekabetçi kalmak için hızlı değişiklikler yaptı.)
- The storm caused rapid damage to the city. (Fırtına şehre hızlı hasar verdi.)
- The runner made a rapid start in the race. (Koşucu yarışta hızlı bir başlangıç yaptı.)
- The military responded with rapid force. (Askeri güç hızlı bir yanıt verdi.)
- The speaker delivered the speech in a rapid pace. (Konuşmacı hızlı bir tempoda konuştu.)
Hemen Yorum Yaz