Appalling İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Appalling İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Appalling

İngilizce anlamı: causing shock, horror, or disgust (şok, korku veya iğrenme yaratan)

  1. The conditions of the refugee camp were absolutely appalling. (Mülteci kampının koşulları tamamen korkunçtu.)
  2. The movie was so appalling that I had to leave the theater early. (Film o kadar iğrençti ki sinemadan erken çıkmak zorunda kaldım.)
  3. The treatment of animals in that factory is simply appalling. (O fabrikadaki hayvanların muamelesi sadece iğrenç.)
  4. The amount of plastic waste in our oceans is appalling. (Denizlerimizdeki plastik atık miktarı dehşet verici.)
  5. The way he spoke to his employees was appalling. (Çalışanlarıyla konuşma tarzı dehşet vericiydi.)
  6. The service at that restaurant was appalling. (O restorandaki hizmet tamamen korkunçtu.)
  7. The level of corruption in that government is appalling. (O hükümetteki yolsuzluk seviyesi dehşet verici.)
  8. The living conditions in the slums are appalling. (Kenar mahallelerdeki yaşam koşulları korkunç.)
  9. The statistics on child poverty are truly appalling. (Çocuk yoksulluğu istatistikleri gerçekten dehşet verici.)
  10. The destruction of the rainforests is an appalling tragedy. (Yağmur ormanlarının tahribatı korkunç bir trajedi.)
  11. The way she treated her own family was appalling. (Kendi ailesine davranış şekli dehşet vericiydi.)
  12. The lack of action on climate change is truly appalling. (İklim değişikliği konusunda alınan önlemlerin yokluğu gerçekten korkunç.)
  13. The human rights abuses in that country are appalling. (O ülkedeki insan hakları ihlalleri korkunç.)
  14. The number of people living in poverty in our society is appalling. (Toplumumuzdaki yoksulluk sınırında yaşayan insan sayısı korkunç.)
  15. The state of the public education system is appalling. (Kamu eğitim sisteminin durumu korkunç.)
  16. The level of violence in that neighborhood is appalling. (O mahalledeki şiddet seviyesi korkunç.)
  17. The way some people treat their pets is absolutely appalling. (Bazı insanların evcil hayvanlarına davranış şekli tamamen iğrenç.)
  18. The discrimination against certain groups in our society is appalling. (Toplumumuzdaki belli gruplara yönelik ayrımcılık korkunç.)
  19. The way some companies treat their workers is appalling. (Bazı şirketlerin çalışanlarına davranış şekli korkunç.)
  20. The lack of access to healthcare in some parts of the world is truly appalling. (Dünyanın bazı bölgelerinde sağlık hizmetlerine erişim eksikliği gerçekten korkunç.)

More Examples

  1. The corruption scandal in the company was truly appalling. (Şirketteki yolsuzluk skandalı gerçekten korkunçtu.)
  2. The way some people drive on the roads is appalling and dangerous. (Bazı insanların yollarda araç kullanma şekli korkunç ve tehlikeli.)
  3. The conditions in the sweatshops where some clothing is made are appalling. (Bazı giysilerin üretildiği ter atölyelerindeki koşullar korkunç.)
  4. The levels of pollution in some cities are appalling and have a negative impact on people’s health. (Bazı şehirlerdeki kirlilik seviyeleri korkunç ve insan sağlığı üzerinde olumsuz etkisi var.)
  5. The way some people treat homeless individuals is appalling and shows a lack of empathy. (Evsize karşı bazı insanların tutumu korkunç ve empati eksikliğini gösteriyor.)
  6. The number of children who are victims of abuse is appalling and heartbreaking. (Suistimal mağduru olan çocuk sayısı korkunç ve yürek burkucu.)
  7. The lack of access to clean water in some parts of the world is appalling and a basic human right. (Dünyanın bazı bölgelerinde temiz suya erişim eksikliği korkunç ve temel insan hakkı.)
  8. The way some people speak to or about those who are different from them is appalling and discriminatory. (Kendilerinden farklı olanlara karşı bazı insanların konuşma tarzı veya davranışı korkunç ve ayrımcı.)
  9. The amount of food waste produced by some countries is appalling and a reflection of our unsustainable consumption habits. (Bazı ülkelerin ürettiği yiyecek atığı miktarı korkunç ve sürdürülemez tüketim alışkanlıklarımızın bir yansıması.)
  10. The way some people mistreat the environment is appalling and has long-term consequences for our planet. (Bazı insanların çevreye kötü davranması korkunç ve gezegenimiz için uzun vadeli sonuçları var.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.