Gluttony İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gluttony İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gluttony (Aşırı Yeme İsteği)

Gluttony, aşırı yeme isteği olarak tanımlanan bir kelime. İnsanlar arasında oldukça yaygın olan bu durum, sağlık açısından ciddi sorunlara yol açabilir. İşte gluttony kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

Örnek Cümleler:

  1. She was ashamed of her gluttony and decided to start eating more healthily. (O, aşırı yeme isteğinden utanıyordu ve daha sağlıklı yemek yemeye karar verdi.)
  2. His gluttony knew no bounds, and he ate everything in sight. (Onun aşırı yeme isteği sınır tanımıyordu ve gözüne ne gelirse yiyordu.)
  3. Gluttony is one of the seven deadly sins according to Christianity. (Hristiyanlığa göre gluttony, yedi ölümcül günahın biridir.)
  4. She tried to hide her gluttony by eating small portions in public. (O, aşırı yeme isteğini küçük porsiyonlarla yemek yiyerek kamufle etmeye çalıştı.)
  5. Gluttony can lead to obesity, heart disease, and other health problems. (Aşırı yeme isteği obezite, kalp hastalığı ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir.)
  6. His gluttony was evident from the piles of junk food wrappers in his room. (Onun aşırı yeme isteği, odasında biriken çöp yiyeceklerin ambalajlarından belli oluyordu.)
  7. Gluttony is often a symptom of emotional eating and binge eating disorder. (Aşırı yeme isteği genellikle duygusal yeme ve aşırı yeme bozukluğunun bir belirtisidir.)
  8. She couldn’t resist the temptation of the buffet and indulged in gluttony. (O, büfetin cazibesine karşı koyamadı ve aşırı yeme isteğiyle kendini şımarttı.)
  9. Gluttony can be caused by boredom, stress, or other psychological factors. (Aşırı yeme isteği sıkıntı, stres veya diğer psikolojik faktörlerden kaynaklanabilir.)
  10. He tried to control his gluttony by practicing mindful eating and portion control. (O, bilinçli yeme ve porsiyon kontrolü yaparak aşırı yeme isteğini kontrol etmeye çalıştı.)
  11. Her gluttony was fueled by her love for sweets and desserts. (Onun aşırı yeme isteği, tatlı ve tatlılara olan sevgisinden kaynaklanıyordu.)
  12. Gluttony is often associated with a lack of self-control and discipline. (Aşırı yeme isteği genellikle öz kontrol ve disiplin eksikliği ile ilişkilendirilir.)
  13. He felt guilty about his gluttony and decided to start a diet and exercise program. (O, a
  1. (devamı)şırı yeme isteğinden suçluluk duydu ve bir diyet ve egzersiz programı başlatmaya karar verdi.)
  2. Gluttony can also be a cultural and social phenomenon, such as in the tradition of feasting during holidays and celebrations. (Aşırı yeme isteği aynı zamanda tatiller ve kutlamalar sırasında ziyafet geleneği gibi kültürel ve sosyal bir olgu olabilir.)
  3. She struggled with gluttony her whole life and sought help from a therapist. (O, tüm hayatı boyunca aşırı yeme isteğiyle mücadele etti ve bir terapistten yardım aldı.)
  4. Gluttony can lead to feelings of guilt, shame, and low self-esteem. (Aşırı yeme isteği suçluluk, utanç ve düşük özsaygı duygularına yol açabilir.)
  5. He realized that his gluttony was getting out of control and decided to seek professional help. (O, aşırı yeme isteğinin kontrolden çıktığını fark etti ve profesyonel yardım aramaya karar verdi.)
  6. Gluttony is often depicted in literature and art as a symbol of excess and decadence. (Aşırı yeme isteği, edebiyat ve sanatta aşırılık ve çürüme simgesi olarak sıklıkla betimlenir.)
  7. She tried to overcome her gluttony by practicing mindful eating and focusing on the taste and texture of her food. (O, bilinçli yeme yaparak ve yiyeceğinin tadına ve dokusuna odaklanarak aşırı yeme isteğini yenmeye çalıştı.)
  8. Gluttony can have serious consequences on one’s physical and mental health, as well as on relationships and overall quality of life. (Aşırı yeme isteği, fiziksel ve zihinsel sağlık üzerinde ciddi sonuçlar doğurabilir, ilişkiler ve genel yaşam kalitesi üzerinde de etkili olabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.