Glass İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Glass İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Glass İle İlgili Cümleler

Glass, Türkçe’de cam anlamına gelir. Cam, şeffaf ve dayanıklı bir malzemedir ve birçok farklı amaç için kullanılır. Aşağıda, “glass” kelimesinin 20 örnek cümlesini ve Türkçe karşılıklarını bulabilirsiniz.

1. The glass in the window is cracked. (Penceredeki cam çatlamış.)
2. She poured some water into the glass. (Bardağa biraz su döktü.)
3. I need to buy a new set of glasses. (Yeni bir bardak takımı satın almam gerekiyor.)
4. The glass of wine she had was very expensive. (İçtiği şarap bardağı çok pahalıydı.)
5. He accidentally broke a glass while doing the dishes. (Bulaşık yıkarken yanlışlıkla bir cam kırdı.)
6. The building’s exterior was made of glass. (Binanın dış cephesi camdan yapılmıştı.)
7. She put on her glasses to read the fine print. (Küçük yazıları okumak için gözlüklerini taktı.)
8. The glass was too hot to touch. (Cam dokunulacak kadar sıcaktı.)
9. She drank her orange juice from a glass. (Portakal suyunu bir bardaktan içti.)
10. The glassware was carefully packed for shipping. (Cam eşyalar dikkatlice paketlendi.)
11. The windows are made of bulletproof glass. (Pencereler kurşun geçirmez camdan yapılmıştır.)
12. He gazed out the glass window at the view. (Manzarayı görmek için cam pencereden dışarı baktı.)
13. The glass ceiling in the mall was impressive. (Avm’deki cam tavan etkileyiciydi.)
14. The jewelry was displayed under glass for protection. (Mücevherler koruma amaçlı cam altında sergileniyordu.)
15. She handed him a glass of champagne. (Bir bardak şampanya uzattı.)
16. The glassblower created a beautiful vase. (Cam üfleyicisi güzel bir vazo yarattı.)
17. He wiped the fog off the glass mirror. (Aynadaki buğuyu sildi.)
18. The astronaut’s helmet was made of reinforced glass. (Astronotun kaskı güçlendirilmiş camdan yapılmıştı.)
19. She decorated the table with glass candleholders. (Masayı cam mumluklarla süsledi.)
20. The glass jar was filled with homemade jam. (Cam kavanoz ev yapımı reçelle doluydu.)

21. The stained glass windows in the church were breathtaking. (Kilisedeki vitray cam pencereler nefes kesiciydi.)
22. The construction workers were installing glass panels on the building’s facade. (İnşaat işçileri binanın cephesine cam paneller monte ediyorlardı.)
23. She accidentally knocked over a glass of red wine on the white carpet. (Beyaz halıya yanlışlıkla kırmızı şarap döktü.)
24. The doctor prescribed her a new pair of glasses with a stronger prescription. (Doktor ona daha güçlü bir reçeteyle yeni bir gözlük yazdı.)
25. The scientist studied the properties of different types of glass. (Bilim adamı farklı cam türlerinin özelliklerini inceledi.)
26. The glass sculpture was fragile and had to be handled with care. (Cam heykel kırılgandı ve dikkatli bir şekilde ele alınması gerekiyordu.)
27. He raised his glass in a toast to the newlyweds. (Yeni evli çift için kadehini kaldırdı.)
28. The glass bottles were filled with various types of beverages. (Cam şişeler farklı türde içeceklerle doldurulmuştu.)
29. The police found broken glass at the scene of the crime. (Polis suç mahallinde kırık cam buldu.)
30. She used a magnifying glass to examine the tiny insect. (Küçük böceği incelemek için bir büyüteç kullandı.)