Angler İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Angler İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Angler Nedir?

Angler, sucul ortamlarda yaşayan, genellikle avcılık için kullanılan, yem ya da yapay bir çekiciyle balık avlamak için kullanılan bir araçtır.

Örnek cümleler:

1. The angler waited patiently for hours, hoping to catch a big fish. (Balık tutmak için büyük bir sabırla bekleyen balıkçı)
2. He used an angler to catch a trout in the river. (Nehirde bir alabalık yakalamak için bir balıkçı çengeli kullandı.)
3. The angler was skilled at catching different types of fish. (Balıkçı, farklı türde balıklar avlamada ustalaşmıştı.)
4. She bought a new angler for her fishing trip. (Balık avlama gezisi için yeni bir balık çengeli satın aldı.)
5. The angler caught a huge marlin off the coast of Hawaii. (Hawaii sahillerinde dev bir marlin yakalayan balıkçı)
6. He used an angler to catch a pike in the lake. (Gölde turna avlamak için bir balıkçı çengeli kullandı.)
7. The angler struggled to reel in the massive fish. (Devasa balığı çekmek için balıkçı mücadele etti.)
8. She was disappointed when she lost her angler in the river. (Balıkçı çengelini nehre düşürünce hayal kırıklığına uğradı.)
9. The angler was designed to mimic the movements of a live baitfish. (Balık çengeli, canlı bir yem balığının hareketlerini taklit etmek için tasarlandı.)
10. He caught a record-breaking bass using his angler. (Balıkçı çengeli kullanarak rekor kıran bir levrek yakaladı.)
11. The angler was covered in colorful feathers to attract fish. (Balık çengeli, balıkları çekmek için renkli tüylerle kaplandı.)
12. She used an angler to catch a catfish in the pond. (Gölde bir yavru balık yakalamak için bir balıkçı çengeli kullandı.)
13. The angler was used to catch a variety of saltwater fish. (Balık çengeli, tuzlu su balıklarını yakalamak için kullanılıyordu.)
14. He was excited to try out his new angler on his next fishing trip. (Sonraki balık avı gezisinde yeni balık çengelini denemek için heyecanlıydı.)
15. The angler was so well-camouflaged that it was hard to see in the water. (Balık çengeli suyun içinde o kadar iyi kamuflaj yapmıştı ki, zor görülebiliyordu.)
16. She was thrilled when she caught a rainbow trout using her angler

. (Balıkçı çengeli kullanarak gökkuşağı alabalığı yakaladığında çok mutlu oldu.)
17. The angler was carefully designed to be both effective and durable. (Balık çengeli, hem etkili hem de dayanıklı olacak şekilde özenle tasarlandı.)

18. He lost his angler when a big fish pulled it into the water. (Bir büyük balık, çengeli suya çekince balıkçı çengelini kaybetti.)
19. The angler was made from high-quality materials to ensure its longevity. (Balık çengeli, dayanıklılığı için yüksek kaliteli malzemelerden yapıldı.)
20. She admired the intricate design of the angler, which resembled a small fish. (Balık çengelinin detaylı tasarımını beğendi, küçük bir balığı andırıyordu.)