Get A Life İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Get A Life İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Get A Life Nedir?

Get A Life, Türkçe karşılığı “Hayatına Dön” olan bir ifadedir. Bu ifade genellikle birisinin yaşamının büyük bir kısmını iş veya hobilerine adamış olmasından kaynaklanan sosyal izolasyon veya yalnızlık hissini ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. I think it’s time for you to get a life and start doing something other than playing video games all day. (Senin bir hayatın olması ve tüm gün video oyunları oynamaktan başka bir şey yapmaya başlamanın zamanı geldi.)

  2. I’m tired of always being alone on the weekends. I need to get a life. (Hafta sonları her zaman yalnız olmaktan yoruldum. Bir hayatım olması lazım.)

  3. After his divorce, John realized that he needed to get a life and start meeting new people. (Boşandıktan sonra, John yeni insanlarla tanışmaya başlaması ve bir hayatı olması gerektiğini fark etti.)

  4. Sally spends all her time at work and never goes out with friends. She really needs to get a life. (Sally, tüm zamanını işte geçiriyor ve arkadaşlarıyla hiç çıkmıyor. Gerçekten bir hayatı olması lazım.)

  5. I used to be a homebody, but then I decided to get a life and start trying new things. (Eskiden evde kalmayı seven biriydim, ama sonra bir hayatım olması ve yeni şeyler denemeye başlamam gerektiğine karar verdim.)

  6. Jack is always on his phone and never pays attention to what’s happening around him. He needs to get a life. (Jack her zaman telefonundan çıkmıyor ve etrafında neler olup bittiğine hiç dikkat etmiyor. Bir hayatı olması lazım.)

  7. Susan spends all her free time watching TV. She really needs to get a life and start doing something more productive. (Susan, tüm boş zamanını televizyon izleyerek geçiriyor. Gerçekten bir hayatı olması ve daha üretken bir şeyler yapmaya başlaması gerekiyor.)

  8. Steve is always working and never takes a break. He really needs to get a life and start enjoying himself. (Steve her zaman çalışıyor ve hiç ara vermiyor. Gerçekten bir hayatı olması ve kendini eğlendirmeye başlaması gerekiyor.)

  9. I used to be afraid of trying new things, but then I decided to get a life and start taking risks. (Eskiden yeni şeyler denemekten korkardım, ama sonra bir hayatım olması ve risk almaya başlamam gerektiğini fark ettim.)

  10. Jenny spends all her time on social media and never goes outside. She really needs to get a life and start experiencing the real world. (Jenny, tüm zamanını sosyal medyada geçiriyor ve hiç dışarı çıkmıyor. Gerçek dünyayı deneyimlemesi ve bir hayatı olması lazım.)

  1. Mark always talks about work and never has anything interesting to say. He really needs to get a life and start having some hobbies. (Mark her zaman işten bahsediyor ve ilginç bir şey söyleyecek bir şeyi yok. Gerçekten bir hayatı olması ve bazı hobileri olması gerekiyor.)

  2. Sarah is always complaining about being bored, but she never does anything about it. She really needs to get a life and start finding things that interest her. (Sarah, sıkıldığından sürekli şikayet ediyor ama hiçbir şey yapmıyor. Gerçekten bir hayatı olması ve kendisini ilgilendiren şeyler bulması gerekiyor.)

  3. Tom spends all his time working out and never takes a day off. He really needs to get a life and start relaxing. (Tom, tüm zamanını spor yaparak geçiriyor ve hiç tatil yapmıyor. Gerçekten bir hayatı olması ve dinlenmeye başlaması gerekiyor.)

  4. Mary spends all her money on clothes and never goes out with friends. She really needs to get a life and start having some fun. (Mary, tüm parasını giyim eşyalarına harcıyor ve arkadaşlarıyla hiç çıkmıyor. Gerçekten bir hayatı olması ve eğlenmeye başlaması gerekiyor.)

  5. After years of being a workaholic, John finally decided to get a life and start spending more time with his family. (Yıllar boyunca işkolik bir yaşam sürdükten sonra, John sonunda bir hayatı olması ve ailesiyle daha çok zaman geçirmeye başlaması gerektiğine karar verdi.)

  6. Lisa spends all her time volunteering and never takes time for herself. She really needs to get a life and start taking care of her own needs. (Lisa, tüm zamanını gönüllü olarak geçiriyor ve kendisi için hiç zaman ayırmıyor. Gerçekten bir hayatı olması ve kendi ihtiyaçlarına bakmaya başlaması gerekiyor.)

  7. Bob spends all his time playing video games and never goes outside. He really needs to get a life and start exploring the world around him. (Bob, tüm zamanını video oyunları oynayarak geçiriyor ve hiç dışarı çıkmıyor. Gerçekten bir hayatı olması ve etrafındaki dünyayı keşfetmeye başlaması gerekiyor.)

  8. After a bad breakup, Jane realized that she needed to get a life and start focusing on her own happiness. (Kötü bir ayrılıktan sonra, Jane kendi mutluluğuna odaklanması ve bir hayatı olması gerektiğini fark etti.)

  9. Jack spends all his time watching TV and never spends any time with his friends. He really needs to get a life and start reconnecting with people. (Jack, tüm zamanını televizyon izleyerek geçiriyor ve hiç arkadaşlarıyla vakit geçirmiyor. Gerçekten bir hayatı olması ve insanlarla yeniden bağlantı kurmaya başlaması gerekiyor.)

  10. Michelle is always stressed out from work and never takes any time for herself. She really needs to get a

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.