Gear İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gear İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gear kelimesinin Türkçe anlamı:

Gear kelimesi, bir makine, araç veya mekanizmada, diğer parçalarla birlikte çalışan, dişli veya kavrama mekanizması olarak kullanılan parçalardır.

Örnek cümleler:

  1. I need to buy some new camping gear for our trip next weekend. (Gelecek hafta sonu gezimiz için yeni kamp malzemeleri almalıyım.)
  2. She shifted into a higher gear and sped away from the other cars. (Daha yüksek bir vitese geçti ve diğer arabalardan uzaklaştı.)
  3. The mountain climber’s gear includes a harness, ropes, and carabiners. (Dağcıların malzemeleri arasında kemer, halatlar ve karabina yer alır.)
  4. The mechanic had to replace the gears in the car’s transmission. (Tamirci, arabada bulunan dişli kutusundaki dişlileri değiştirmek zorunda kaldı.)
  5. The bike chain slipped off the gear and he had to stop and fix it. (Bisiklet zinciri dişliden kaydı ve durup onarmak zorunda kaldı.)
  6. He put the car into gear and slowly started to drive away. (Arabayı vites’e soktu ve yavaşça uzaklaşmaya başladı.)
  7. She always wears protective gear when she goes rollerblading. (Rollerblade yapmaya giderken her zaman koruyucu ekipmanlar giyer.)
  8. The hikers carried their gear in backpacks. (Yürüyüşçüler, ekipmanlarını sırt çantalarında taşıdılar.)
  9. The race car driver shifted down a gear as he entered the turn. (Yarış arabası sürücüsü, dönüşe girdiği anda bir vites düşürdü.)
  10. He needed to adjust the gears on his bike to make it easier to ride uphill. (Yokuş yukarı daha kolay sürmek için bisikletindeki dişlileri ayarlaması gerekiyordu.)
  11. The diver’s gear included a wetsuit, oxygen tank, and flippers. (Dalışçının malzemeleri arasında bir dalış kıyafeti, oksijen tankı ve palet yer alır.)
  12. She was impressed by the chef’s collection of cooking gear. (Aşçının yemek pişirme malzemeleri koleksiyonu onu etkiledi.)
  13. The athlete put on his gear before heading out onto the field. (Saha çıkamadan önce sporcu ekipmanını giydi.)
  14. The backpacker’s gear was heavy, but necessary for the long hike. (Sırt çantalı gezginin malzemeleri ağırdı, ancak uzun yürüyüş için gerekliydi.)
  15. He accidentally left his camera gear in the hotel room. (Otel odasında kamera ekipmanını yanlışlıkla bıraktı.)
  16. The mechanic explained that the problem was with the gear ratio. (Tamirci, sorunun dişli

oranıyla ilgili olduğunu açıkladı.)
17. The astronaut checked his space gear before stepping out of the spaceship. (Astronot, uzay gemisinden çıkmadan önce uzay ekipmanını kontrol etti.)

  1. The rock climber carefully selected the gear he needed for the climb. (Dağcı, tırmanışı için ihtiyacı olan malzemeleri dikkatlice seçti.)
  2. The fisherman’s gear included a fishing rod, reel, and bait. (Balıkçının malzemeleri arasında bir olta, makara ve yem yer alır.)
  3. The construction worker put on his safety gear before beginning work. (İnşaat işçisi, çalışmaya başlamadan önce güvenlik ekipmanını giydi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.