Amble İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Amble
Türkçe anlamı: Gezinti yapmak, sakin bir şekilde yürümek veya dolaşmak.
Örnek cümleler:
- I love to amble through the park on a sunny day. (Güneşli bir günde parkta gezmekten hoşlanırım.)
- The couple decided to amble along the beach and watch the sunset. (Çift, plajda yürüyüp güneş batışını izlemeye karar verdi.)
- We amble through the streets of the old town, admiring the architecture. (Eski şehrin sokaklarında gezinerek, mimarisini hayranlıkla izleriz.)
- The dog and I like to amble around the neighborhood in the morning. (Köpek ve ben sabahları mahallede gezinmekten hoşlanırız.)
- Let’s amble around the city and explore the hidden gems. (Şehirde dolaşıp gizli hazineleri keşfedelim.)
- The tourists amble along the river, taking in the scenic view. (Turistler, manzarayı seyrederken nehir boyunca yürürler.)
- We amble slowly up the mountain trail, enjoying the fresh air. (Taze havanın tadını çıkararak dağ yolunda yavaşça ilerleriz.)
- The elderly couple likes to amble in the park and feed the ducks. (Yaşlı çift, parkta gezinip ördekleri beslemekten hoşlanır.)
- She amble through the bookstore, looking for a good read. (İyi bir okuma arayışında olan o, kitapçıda dolaşır.)
- I usually amble to the coffee shop for my morning caffeine fix. (Sabah kafein takviyem için genellikle kahve dükkanına yürürüm.)
- The children amble along the beach, collecting seashells. (Çocuklar, deniz kabukları toplarken plajda gezinirler.)
- We decided to amble around the park and have a picnic. (Parkta gezinmeye ve piknik yapmaya karar verdik.)
- The old man likes to amble through the garden and tend to his plants. (Yaşlı adam, bahçede gezinmeyi ve bitkilerine bakmayı sever.)
- Let’s amble around the city and try some local cuisine. (Şehirde dolaşıp yerel mutfağı deneyelim.)
- The tourists amble through the historic district, taking in the sights. (Turistler, tarihi bölgeyi gezerken manzarayı izlerler.)
- We amble through the woods, enjoying the peaceful surroundings. (Huzurlu çevreyi izleyerek ormanlık alanda geziniriz.)
- The couple amble through the farmer’s market, buying fresh produce. (Çift, taze ürünler alırken çiftçi pazarında gezinir.)
- The group amble along the canal, watching the boats go by. (Grup, kanal boyunca yürüyüp geçen tekneleri izlerler.)
- I like to amble around the museum, admiring the artwork.
- The jogger slowed down his pace to amble through the park and enjoy the scenery. (Koşucu, tempoyu yavaşlatarak parkta gezinir ve manzaranın keyfini çıkarır.)
Türkçe karşılıkları:
- Güneşli bir günde parkta gezmekten hoşlanırım.
- Çift, plajda yürüyüp güneş batışını izlemeye karar verdi.
- Eski şehrin sokaklarında gezinerek, mimarisini hayranlıkla izleriz.
- Köpek ve ben sabahları mahallede gezinmekten hoşlanırız.
- Şehirde dolaşıp gizli hazineleri keşfedelim.
- Turistler, manzarayı seyrederken nehir boyunca yürürler.
- Taze havanın tadını çıkararak dağ yolunda yavaşça ilerleriz.
- Yaşlı çift, parkta gezinip ördekleri beslemekten hoşlanır.
- İyi bir okuma arayışında olan o, kitapçıda dolaşır.
- Sabah kafein takviyem için genellikle kahve dükkanına yürürüm.
- Çocuklar, deniz kabukları toplarken plajda gezinirler.
- Parkta gezinmeye ve piknik yapmaya karar verdik.
- Yaşlı adam, bahçede gezinmeyi ve bitkilerine bakmayı sever.
- Şehirde dolaşıp yerel mutfağı deneyelim.
- Turistler, tarihi bölgeyi gezerken manzarayı izlerler.
- Huzurlu çevreyi izleyerek ormanlık alanda geziniriz.
- Çift, taze ürünler alırken çiftçi pazarında gezinir.
- Grup, kanal boyunca yürüyüp geçen tekneleri izlerler.
- Sanat eserlerini hayranlıkla izleyerek müzede dolaşmayı severim.
- Koşucu, tempoyu yavaşlatarak parkta gezinir ve manzaranın keyfini çıkarır.
Hemen Yorum Yaz