Amble İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Amble İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Amble

Türkçe anlamı: Gezinti yapmak, sakin bir şekilde yürümek veya dolaşmak.

Örnek cümleler:

  1. I love to amble through the park on a sunny day. (Güneşli bir günde parkta gezmekten hoşlanırım.)
  2. The couple decided to amble along the beach and watch the sunset. (Çift, plajda yürüyüp güneş batışını izlemeye karar verdi.)
  3. We amble through the streets of the old town, admiring the architecture. (Eski şehrin sokaklarında gezinerek, mimarisini hayranlıkla izleriz.)
  4. The dog and I like to amble around the neighborhood in the morning. (Köpek ve ben sabahları mahallede gezinmekten hoşlanırız.)
  5. Let’s amble around the city and explore the hidden gems. (Şehirde dolaşıp gizli hazineleri keşfedelim.)
  6. The tourists amble along the river, taking in the scenic view. (Turistler, manzarayı seyrederken nehir boyunca yürürler.)
  7. We amble slowly up the mountain trail, enjoying the fresh air. (Taze havanın tadını çıkararak dağ yolunda yavaşça ilerleriz.)
  8. The elderly couple likes to amble in the park and feed the ducks. (Yaşlı çift, parkta gezinip ördekleri beslemekten hoşlanır.)
  9. She amble through the bookstore, looking for a good read. (İyi bir okuma arayışında olan o, kitapçıda dolaşır.)
  10. I usually amble to the coffee shop for my morning caffeine fix. (Sabah kafein takviyem için genellikle kahve dükkanına yürürüm.)
  11. The children amble along the beach, collecting seashells. (Çocuklar, deniz kabukları toplarken plajda gezinirler.)
  12. We decided to amble around the park and have a picnic. (Parkta gezinmeye ve piknik yapmaya karar verdik.)
  13. The old man likes to amble through the garden and tend to his plants. (Yaşlı adam, bahçede gezinmeyi ve bitkilerine bakmayı sever.)
  14. Let’s amble around the city and try some local cuisine. (Şehirde dolaşıp yerel mutfağı deneyelim.)
  15. The tourists amble through the historic district, taking in the sights. (Turistler, tarihi bölgeyi gezerken manzarayı izlerler.)
  16. We amble through the woods, enjoying the peaceful surroundings. (Huzurlu çevreyi izleyerek ormanlık alanda geziniriz.)
  17. The couple amble through the farmer’s market, buying fresh produce. (Çift, taze ürünler alırken çiftçi pazarında gezinir.)
  18. The group amble along the canal, watching the boats go by. (Grup, kanal boyunca yürüyüp geçen tekneleri izlerler.)
  19. I like to amble around the museum, admiring the artwork.
  1. The jogger slowed down his pace to amble through the park and enjoy the scenery. (Koşucu, tempoyu yavaşlatarak parkta gezinir ve manzaranın keyfini çıkarır.)

Türkçe karşılıkları:

  1. Güneşli bir günde parkta gezmekten hoşlanırım.
  2. Çift, plajda yürüyüp güneş batışını izlemeye karar verdi.
  3. Eski şehrin sokaklarında gezinerek, mimarisini hayranlıkla izleriz.
  4. Köpek ve ben sabahları mahallede gezinmekten hoşlanırız.
  5. Şehirde dolaşıp gizli hazineleri keşfedelim.
  6. Turistler, manzarayı seyrederken nehir boyunca yürürler.
  7. Taze havanın tadını çıkararak dağ yolunda yavaşça ilerleriz.
  8. Yaşlı çift, parkta gezinip ördekleri beslemekten hoşlanır.
  9. İyi bir okuma arayışında olan o, kitapçıda dolaşır.
  10. Sabah kafein takviyem için genellikle kahve dükkanına yürürüm.
  11. Çocuklar, deniz kabukları toplarken plajda gezinirler.
  12. Parkta gezinmeye ve piknik yapmaya karar verdik.
  13. Yaşlı adam, bahçede gezinmeyi ve bitkilerine bakmayı sever.
  14. Şehirde dolaşıp yerel mutfağı deneyelim.
  15. Turistler, tarihi bölgeyi gezerken manzarayı izlerler.
  16. Huzurlu çevreyi izleyerek ormanlık alanda geziniriz.
  17. Çift, taze ürünler alırken çiftçi pazarında gezinir.
  18. Grup, kanal boyunca yürüyüp geçen tekneleri izlerler.
  19. Sanat eserlerini hayranlıkla izleyerek müzede dolaşmayı severim.
  20. Koşucu, tempoyu yavaşlatarak parkta gezinir ve manzaranın keyfini çıkarır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.