Gallantly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gallantly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gallantly Nedir?


Gallantly kelimesi, özellikle savaşta cesur ve kahramanca davranan, şerefli bir şekilde hareket eden anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. He fought gallantly to protect his country. (O, ülkesini korumak için kahramanca savaştı.)
  2. The firefighters acted gallantly to rescue the people trapped in the burning building. (İtfaiyeciler, yanmakta olan binada mahsur kalan insanları kurtarmak için şerefli bir şekilde hareket etti.)
  3. The soldier gallantly risked his life to save his fellow soldier. (Asker, arkadaşını kurtarmak için cesurca hayatını riske attı.)
  4. The knight gallantly defended his lady’s honor. (Şövalye, bayanının onurunu savunmak için şerefli bir şekilde hareket etti.)
  5. She accepted the challenge gallantly and won the race. (O, meydan okumayı cesurca kabul etti ve yarışı kazandı.)
  6. The captain gallantly led his team to victory. (Kaptan, takımını zaferle yönetti.)
  7. He gallantly offered his seat to the elderly woman on the bus. (O, otobüste yaşlı kadına şerefli bir şekilde koltuğunu teklif etti.)
  8. The police officer gallantly put himself in harm’s way to protect the citizens. (Polis memuru, vatandaşları korumak için kendini tehlikeye attı.)
  9. The pilot gallantly landed the plane safely during a storm. (Pilot, fırtına sırasında uçağı güvenli bir şekilde indirdi.)
  10. The athlete gallantly overcame his injuries and won the championship. (Sporcu, yaralanmaları yenerek şampiyonluğu kazandı.)
  11. The prince gallantly rescued the princess from the dragon’s lair. (Prens, prensesi ejderhanın mağarasından şerefli bir şekilde kurtardı.)
  12. She gallantly stood up to the bullies and defended her friend. (O, zorbalarla yüzleşti ve arkadaşını savundu.)
  13. The doctor gallantly performed a life-saving surgery on the patient. (Doktor, hastaya hayat kurtarıcı bir ameliyat yaptı.)
  14. The teacher gallantly stayed after school to help her struggling students. (Öğretmen, zorlanan öğrencilerine yardım etmek için okuldan sonra kaldı.)
  15. The volunteer gallantly worked tirelessly to provide aid to the disaster victims. (Gönüllü, afet mağdurlarına yardım sağlamak için yorulmadan çalıştı.)
  16. The police dog gallantly helped apprehend the suspect. (Polis köpeği, şüpheliyi yakalamaya yardımcı olarak şerefli bir şekilde davrandı.)
  17. The sailor gallantly weathered the storm to bring the ship to safety. (Denizci, gemiyi güvenli bir şekilde getirmek için fırtınaya karşı şerefli bir şekilde mücadele etti.)
  18. The doctor gallantly faced the pandemic
  1. The doctor gallantly faced the pandemic, working long hours to save lives. (Doktor, pandemiyle cesurca yüzleşerek, hayat kurtarmak için uzun saatler çalıştı.)
  2. The mountaineer gallantly climbed to the summit, despite the harsh conditions. (Dağcı, zorlu koşullara rağmen zirveye tırmanmak için şerefli bir şekilde çabaladı.)
  3. The rescue team gallantly risked their own safety to save the trapped miners. (Kurtarma ekibi, mahsur kalan madencileri kurtarmak için kendi güvenliklerini riske atarak şerefli bir şekilde hareket etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.