Futurity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Futurity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Futurity Nedir?

Futurity, gelecekle ilgili bir durumu veya zamanı ifade etmek için kullanılan bir kelime veya terimdir. Bu kelime, geleceğe yönelik planlama, beklenti ve öngörüleri ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The futurity of our planet depends on our ability to reduce carbon emissions. (Gezegenimizin geleceği, karbon emisyonlarını azaltma yeteneğimize bağlıdır.)
2. She always thinks about the futurity of her career. (Kariyerinin geleceği hakkında her zaman düşünür.)
3. Futurity can be unpredictable, so it’s important to plan ahead. (Gelecek öngörülemez olabilir, bu yüzden önceden plan yapmak önemlidir.)
4. The futurity of this project looks bright. (Bu projenin geleceği parlak görünüyor.)
5. The futurity of the economy is uncertain at the moment. (Ekonominin geleceği şu anda belirsiz.)
6. They invested in the company based on the futurity of its growth potential. (Büyüme potansiyeli hakkındaki gelecekleri nedeniyle şirkete yatırım yaptılar.)
7. Futurity is something we can shape with our actions today. (Geleceği bugünki eylemlerimizle şekillendirebileceğimiz bir şeydir.)
8. The futurity of the environment is a concern for many people. (Çevrenin geleceği birçok insan için bir endişe kaynağıdır.)
9. The futurity of medicine holds promising advancements for the treatment of diseases. (Tıbbın geleceği, hastalıkların tedavisi için umut verici gelişmeleri içerir.)
10. He always focuses on the futurity of his investments. (Yatırımlarının geleceğine her zaman odaklanır.)
11. Futurity is not set in stone and can be influenced by a variety of factors. (Gelecek kesin değildir ve çeşitli faktörler tarafından etkilenebilir.)
12. The futurity of technology is exciting to think about. (Teknolojinin geleceği düşünmek için heyecan verici.)
13. Futurity is not just about predictions, but also about taking action to create a desired future. (Gelecek sadece tahminlerle ilgili değil, aynı zamanda istenen bir gelecek yaratmak için eylem almakla ilgilidir.)
14. The futurity of education is a key concern for policymakers. (Eğitimin geleceği, politika yapıcıları için önemli bir endişe kaynağıdır.)
15. The futurity of the company is uncertain due to recent financial losses. (Son finansal kayıplar nedeniyle şirketin geleceği belirsizdir.)
16. Futurity requires a combination of foresight and action. (Gelecek, öngörü ve eylemin birleşimini gerektirir.)
17. The futurity of society depends on how we address current issues. (Toplumun geleceği, mevcut sorun

ların nasıl ele alındığına bağlıdır.)
18. Futurity is not something we can control, but we can prepare for it. (Gelecek, kontrol edebileceğimiz bir şey değildir, ancak ona hazırlanabiliriz.)

19. The futurity of renewable energy sources is crucial for the future of our planet. (Yenilenebilir enerji kaynaklarının geleceği, gezegenimizin geleceği için hayati öneme sahiptir.)
20. Futurity can be both exciting and daunting, but it’s up to us to shape it in a positive way. (Gelecek hem heyecan verici hem de korkutucu olabilir, ancak onu olumlu bir şekilde şekillendirmek bizim elimizdedir.)