Futile İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Futile İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Futile İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Futile, boşuna veya başarısız olan şeyler için kullanılan bir sıfattır.

1. It’s futile to try to convince her. – Onu ikna etmeye çalışmak boşunadır.
2. His attempts to win her back were futile. – Onu geri kazanmak için yaptığı çabalar boşuna idi.
3. The rescue mission was deemed futile after several days of searching. – Birkaç gün süren aramaların ardından kurtarma misyonu boşuna olduğu düşünüldü.
4. The teacher’s attempts to control the students were futile. – Öğretmenin öğrencileri kontrol etmek için yaptığı çabalar boşuna idi.
5. It was a futile attempt to fix the broken vase. – Kırılan vazoyu tamir etmek için yapılan çaba boşuna idi.
6. Their efforts to find a cure for the disease proved to be futile. – Hastalığın tedavisini bulma çabaları boşuna çıktı.
7. Trying to argue with him is a futile endeavor. – Onunla tartışmaya çalışmak boşuna bir çabadır.
8. The company’s attempts to increase sales were futile. – Şirketin satışları arttırmaya yönelik çabaları boşuna idi.
9. The police searched for hours, but their efforts were futile. – Polis saatlerce arama yaptı, ama çabaları boşuna oldu.
10. It’s futile to resist change. – Değişime karşı koymak boşunadır.
11. He tried to fix the car, but his efforts were futile. – Arabayı tamir etmeye çalıştı, ancak çabaları boşuna oldu.
12. The team’s efforts to win the game were futile. – Takımın maçı kazanmaya yönelik çabaları boşuna idi.
13. The scientists’ attempts to create a perpetual motion machine were futile. – Bilim adamlarının sürekli hareket eden bir makine oluşturma çabaları boşuna idi.
14. The rescue mission was deemed futile after several hours of searching. – Birkaç saat süren aramaların ardından kurtarma misyonu boşuna olduğu düşünüldü.
15. It’s futile to try to change someone’s personality. – Birinin kişiliğini değiştirmeye çalışmak boşunadır.
16. The company’s efforts to cut costs were futile. – Şirketin maliyetleri azaltmaya yönelik çabaları boşuna idi.
17. It was a futile attempt to negotiate with the terrorists. – Teröristlerle müzakere etmek için yapılan çaba boşuna idi.
18. The search for the missing hikers was deemed futile after several days. – Birkaç gün süren aramaların ardından kayıp yürüyüşçülerin bulunması boşuna olduğu düşünüldü.
19. Trying to please everyone is a futile task. – Herkesi memnun etmeye çalışmak boşuna bir iş.
20. The company’s attempts to

improve employee morale were futile. – Şirketin çalışanların moralini artırmaya yönelik çabaları boşuna idi.