Fussily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fussily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fussily İle İlgili Cümleler

Fussily, aşırı titiz, takıntılı ve mükemmeliyetçi bir şekilde davranma anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. He fussily arranged his books on the shelf. (O kitaplarını raf üzerinde aşırı titiz bir şekilde düzenledi.)
  2. She fussily folded her clothes and put them away. (Kıyafetlerini aşırı titiz bir şekilde katladı ve kaldırdı.)
  3. The chef fussily arranged the ingredients on the plate. (Şef, malzemeleri tabağın üzerinde aşırı titiz bir şekilde düzenledi.)
  4. The designer fussily adjusted every detail of the dress. (Tasarımcı, elbisenin her detayını aşırı titiz bir şekilde ayarladı.)
  5. He fussily cleaned his desk every day. (Her gün masasını aşırı titiz bir şekilde temizledi.)
  6. She fussily checked every word in the document. (Belgedeki her kelimeyi aşırı titiz bir şekilde kontrol etti.)
  7. The homeowner fussily arranged the furniture in the living room. (Ev sahibi, oturma odasındaki mobilyaları aşırı titiz bir şekilde düzenledi.)
  8. The teacher fussily graded every assignment. (Öğretmen, her ödevi aşırı titiz bir şekilde değerlendirdi.)
  9. The artist fussily adjusted the colors in the painting. (Sanatçı, resimdeki renkleri aşırı titiz bir şekilde ayarladı.)
  10. He fussily polished his shoes before the interview. (Mülakattan önce ayakkabılarını aşırı titiz bir şekilde cilaladı.)
  11. She fussily organized her bookshelf by genre. (Kitaplığını türlerine göre aşırı titiz bir şekilde düzenledi.)
  12. The director fussily adjusted the lighting for the scene. (Yönetmen, sahne için ışıkları aşırı titiz bir şekilde ayarladı.)
  13. The editor fussily checked every sentence for grammar mistakes. (Editör, her cümleyi dilbilgisi hataları için aşırı titiz bir şekilde kontrol etti.)
  14. The musician fussily tuned his guitar before the concert. (Müzisyen, konserden önce gitarını aşırı titiz bir şekilde ayarladı.)
  15. She fussily organized her closet by color. (Gardırobunu renklerine göre aşırı titiz bir şekilde düzenledi.)
  16. The architect fussily adjusted the measurements of the building. (Mimar, binanın ölçülerini aşırı titiz bir şekilde ayarladı.)
  17. The student fussily highlighted every important point in the textbook. (Öğrenci, ders kitabındaki her önemli noktayı aşırı titiz bir şekilde vurguladı.)
  18. The photographer fussily adjusted the lighting and composition for the photo. (Fotoğrafçı, fotoğraf için ışıklandırmayı

ve kompozisyonu aşırı titiz bir şekilde ayarladı.)
19. The accountant fussily checked every number in the financial report. (Muhasebeci, mali rapordaki her sayıyı aşırı titiz bir şekilde kontrol etti.)

  1. The event planner fussily coordinated every detail of the wedding. (Etkinlik planlayıcısı, düğünün her detayını aşırı titiz bir şekilde koordine etti.)

(Türkçe karşılıklar kalın ve kırmızı renkte yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.