Fund İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fund İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fund İle İlgili Cümleler

Fund, Türkçe’de “fon” anlamına gelir. Fon, birçok yatırımcının bir araya gelerek ortak bir amaçla yatırım yapmasıdır. İşte, fund kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımına örnekler:

  1. Our company invests in various mutual funds. (Şirketimiz çeşitli yatırım fonlarına yatırım yapar.)
  2. The fund manager is responsible for making investment decisions. (Fon yöneticisi yatırım kararlarından sorumludur.)
  3. We need to raise more funds to complete the project. (Projenin tamamlanması için daha fazla fon toplamamız gerekiyor.)
  4. He donated a large sum of money to the relief fund. (O, yardım fonuna büyük bir miktar para bağışladı.)
  5. Our pension fund is invested in a diversified portfolio of assets. (Emeklilik fonumuz çeşitli varlık portföylerine yatırılmaktadır.)
  6. The government has set up a fund to support small businesses. (Hükümet, küçük işletmeleri desteklemek için bir fon kurdu.)
  7. The fund’s performance has been excellent this year. (Fonun performansı bu yıl mükemmeldi.)
  8. The fund’s objective is to provide long-term growth and income. (Fonun amacı uzun vadeli büyüme ve gelir sağlamaktır.)
  9. We are looking for a fund that invests in renewable energy. (Yenilenebilir enerjiye yatırım yapan bir fon arıyoruz.)
  10. He works as a fund analyst at a financial services company. (O, bir finansal hizmetler şirketinde fon analisti olarak çalışıyor.)
  11. The university has a scholarship fund for underprivileged students. (Üniversitenin dezavantajlı öğrenciler için bir burs fonu var.)
  12. The fund’s prospectus outlines its investment strategy. (Fon prospektüsü yatırım stratejisini açıklar.)
  13. The fund’s assets under management have grown significantly in the last year. (Fonun yönetimindeki varlıklar geçen yıl önemli ölçüde arttı.)
  14. The hedge fund manager made a fortune by betting against the housing market. (Hedge fon yöneticisi, konut piyasasına karşı bahis yaparak bir servet kazandı.)
  15. The company launched a new fund to invest in emerging markets. (Şirket, gelişmekte olan piyasalara yatırım yapmak için yeni bir fon başlattı.)
  16. Investors should carefully read the fund’s prospectus before investing. (Yatırımcılar, yatırım yapmadan önce fon prospektüsünü dikkatlice

okumalıdır.)
17. The charity set up a fund to help victims of natural disasters. (Vakıf, doğal afetlerin mağdurlarına yardım etmek için bir fon oluşturdu.)

  1. The fund’s expenses are deducted from the net asset value. (Fonun masrafları net varlık değerinden düşülür.)
  2. The investment fund aims to achieve capital appreciation over the long term. (Yatırım fonu, uzun vadede sermaye artışı elde etmeyi hedefler.)
  3. She invested her retirement savings in a low-risk bond fund. (O, emeklilik tasarruflarını düşük riskli bir tahvil fonuna yatırdı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.